Wednesday, December 31, 2008

Mutlu Yillar!


yeggnii yiiglll yeggniii yigggll, yeeggniii yiiggglll sizlereeee kutluu olsunnnggg :p
2008'de ne oldu ne bitti yazmayacagim ama 2009'dan beklediklerim :) iste bunlar:



  • Saglik

  • Huzur

  • Mutluluk

  • Yalansiz

  • Tum sevdiklerimle yanyana muhtesem bir yil....

onun haricinde:


  • Hukuk masterina baslayabilmek (istedigim okulda)
  • Ablamin evlenmesi :p
  • ya da benim evlenmem :))))))))))
  • Ispanyolca ogrenmek
  • yeni bir ev ya da studio (eger yalniz yasayacaksam :p )
  • sevdicegimle gitmedigimiz yerlere kafamiza estigi gibi gitmek
  • incecik olmak :)
  • is degisikligi (daha 2 hafta oldu ama simdiden bunaldim)
  • bol alisveris (incecik olduktan sonra tabii ki :p )
  • babamlarin "artik 24 yasindasin, kazik kadar oldun, sana karismayacagiz..ne istersen yap" demeleri :))))


olmaz miiggggggggggg???


Friday, December 26, 2008

so close, yet, so far away

gecen post'ta gun icersinde bir post daha yazacagimi soylemistim ama islerden giremedim :/

aslinda yazilacak cok sey var ama o kadar birikti ki hersey, basini ve sonunu ayirt edemiyorum, detaylari anlatmak isteyip anlatamiyorum. tek bildigim yukardakinin beni sinadigi...sevgilim ayin 24unde tr'de olacakti ama hastalandi ve seyahat etmesi onun icin pek de iyi olmazdi! aslinda iyilesiyor ama farkinda degil ve duydugu hisler bambaska...onunkisi klasik nazli erkek hasta olayi degil, hissettikleri, dusundukleri panik atak gibi. ne yapacagimi bilmiyorum, elim kolum bagli...tek yaptigim, yapabildigim onunla konusmak..ve bu beni daha cok cildirtiyor!

eskisi gibi olmasini istiyorum...hani o cok sikayet ettigim durumlara bile raziyim. o gerizekali arkadaslariyla dolasmasina illet olurdum ama "anlayisli sevgili" olmak adina bir sey demezdim. genelde onlarlayken aradigimda ulasamamak, aklimda 93349734 tane tilkinin gezmesine yeterde artardi bile. oyle senaryolar yazardim ki ona ulasamayinca! sonra otomatige baglamis gibi arardim bakana kadar. kizardi bana hem de cok! ona guvenmedigimi soylerdi. uzulurdum! "kendine gel iku, manyak misin 398498239 kere ariyorsun, bak bikacak senden, toparla kendini" derdim...neyse iste bu zamanlari bile ozluyorum! cunku her ne kadar beni uzup sinirlendirse de, o huzurluydu, sagligi yerindeydi, 5 dakikalik tartismalarimizin ardinda benim hep sevdigim gibiydi.

simdi caresizim...ataklar her geldiginde onun yaninda olamamak beni delirtiyor! oysa ciddi birseyi yok, anlatmaya calisiyorum, olmuyor...oyle cok seviyorum ki onu, herseyden korumak istiyorum. isten cikar cikmaz direk yanina gidiyorum, bazi anlar geliyor butun endiselerinden siyrilip eskisi gibi oluyor, bazi anlar geliyor....o anlari yazmak istemiyorum...

eger bu blogu okuyorsan sevgilim, bil ki onumuzde kocaman bir hayat var ve o hayata sigdiramayacagimiz kadar cok hayalimiz. biliyorum ve eminim bu yasadiklarimiz, hayallerimizin yaninda unutulup gidecek. super mutlu gunlerimiz de olacak, aglamaya doyamadigimiz kotu zamanlarimiz da...ama hep yanyana! sen benim elimi birakmak istemedikce, ben ellerimi ellerinden hic cekmeyecegim...sana verdigim hicbir sozden geri donmedim, sana yalan da soylemedim. Allah biliyor ya seni tanimadan once bu kadar yalansiz dolansiz degildim, ama 2005ten bu yana yasadigim bambaska bir hayat...senden tek istedigim bana guvenmen, sakinlesmen...goreceksin bu kabus ancak ve ancak sen istedigin zaman bitecek...seni cok seviyorum kucugum........................

Bir tek bu hüznü sen boğarsın ipek tenin derime batsın
Rüzgar saçını süpürse mest olur bakışlarım
Adınla uyanır kulaklarım, yüzünle açar göz kapaklarım
En güzel şiirlerimle kaleme adını sayıklatırım
Odamın hayaletisin sessizliğine aşığım.
Kafamı duvara yasladım omuzların yanımda yok
Ahbaplar maymun iştah sahibi benim içim senle tok..
Seni içeren masallarım anlatılacak kadar kısa değiller

Monday, December 22, 2008

iku'dan kisa kisa


biliyorum uzun zamandir yazamadim, ve bir sure daha yazamayacagim...ama her gun mutlaka girip sevdigim bloglari okuyorum, okumaya calisiyorum. sonunda yeni isime basladim! isler bir hayli karisik, bir suru prosedur, anlasma, ihale falan derken kafayi yemek uzereyim, yakindir. pozisyon degistirmekle cok buyuk aptallik yaptim biliyorum, neyse bir sure daha boyle devam etsin bakalim ileride ne degisecek... isin su anda bana tek getirisi yeni bir laptop oldu, ama nete girecek vaktim bile olmuyor. is arkadaslarim cok iyi, ama fazla detaycilar...dosyalarin altini ustune getiriyorlar is bitene kadar...mudur de fazla suratsiz ama zararsiz biri. hatta azicik alisilmisin disinda. upuzun saclari var adamin (benimkilerden uzun valla :p), harley motoru ve 7 tane cocugu var. pofff is hakkinda yazarken bile icim sIkILdI!


bunlarin disinda LSAT sinavina girmistim aralik'in basinda, 1-2 hafta icersinde sonuclar gelir belki daha once bile olabilir. korkuyorum tabii sonuctan ama artik elimden geleni yaptim diyorum. basvurmak istedigim okullari da belirledim, hatta hawaii'ye bile basvuruyorum, istedikleri puan dusuk diye :) gerci ben oraya gitsem okul, ders, mers 1 haftada boslarim ama super olur ya :p


bugun icersinde bir post daha yazacagim, onu buraya sIkIstIrmak istemedim..bir de iku ne alemde diye merak edenleriniz olursa diye kisa kisa yazayim dedim...ve bu yaziyi bitirdim (:

Saturday, December 13, 2008

20 yas disi sendromu!


dun dis doktorunda randevum vardi. gayet laylaylom bicimde gittim, benim oyle korkularim pek yoktur. daha once cektirdigim 2 adet 20 yas disimi cektirmenin rahatliginda, alttakilerden bir tanesini de cektirmeye karar verdim. kac bin tane igne yedim sayamadim ama uyusmuyordu bir turlu. doktor gelip gidip "dilinde bir karincalanma hissediyor musun?" diyordu, baktim bekleyis uzuyor "yaa evet azicik var" dedim. demez olaydim! amcam once bir guzel damagimi ve yanagimi yardi..buraya kadar normal, bekleyis suruyor. "aci hissedersen bagirirsin, dururum" dedi..."haaaa haaaa" dedim agzim acik ancak :) Allah'im adam ne kadar gucu varsa bir asildi, benim diste uyusma sifir, cigligi bastim tabii...disime asilirken bir de "emin misin aciyor mu?" diyor. acidan herifin elini isiricaktim ki o zaman anlayacakti aciyi. neyse birakti.."yok yok uyusmamis bu, belli" dedi.."yahu niye birakmadin uyusmadiysa, cene kemigimle beraber gelicekti nerdeyse" dedim..pis pis siritti, bir igne daha vurdu. ve yine asildi...evet bu sefer olmustu...acisiz, sizisiz kurtulmustum...

taa ki dikis islemine baslayana kadar...adam dikemiyor! ip birbirine dolandi, kordugum oldu gozumun onune, dikisler tutmadi...basimda tam 3 tane ogrenci de var, "hocam dikisler tutmuyor" falan diyor...yusuf yusuf oldum ben orda! "cift dikis yapalim o zaman" dedi...sanki diktigi dugme anasini satiyim!!
dikis islemi bitince de "yarina bir agrin olursa iki cafeinli kahve icer kendine gelirsin" dedi. ne bir antibiyotik ne bir agri kesici, oylece ciktim. gece ictigim 4 tane agri kesici bana misin demedi -ki ben basim deli gibi agridiginda bile tek bir agri kesiciyle yetinen bir insanim. cayir cayir yaniyorum resmen, sag tarafimda bir agirlik hissediyorum. butun gece beser dakikalik uykularla gecirdim. sabah banyo yapmaya bir kalktim, felaket!!!!! yanagimin icinde resmen tenis topu buyuklugude bir sis. agzimi acamiyorum, cenem kilitlenmis. boyle bir aci yok, boyle bir agri yok! direk doktorun ofisini basmaya gittim :) "aaa niye o kadar sismis ki!" diyor yardimcisi, "ulan topunuzun allah belasini" "Kore'nin nufusu kadar basiniza tas yagsin (dr. Koreliydi :p )" deyip sayiyorum Turkce! neyse recete falan yazdi, almaya gittim herkes suratima tuhaf tuhaf bakiyor. dayak yemis gibiyim, gozlerimin alti da uykusuzluktan cokmus. rocky balboa amcanin disi versiyonu bir sekilde eczaneden ciktim.

sonra da sevdicegin evine gittim. "yuuhhhhhhhh" "kizim nolmusss yuzuneee" "ahahahhahahhaa".........kendisi de sinuzit + grip bogusuyor. iki hasta oturup birbirimize baktik bugun :)

bu arada aksam oldukca yanagim daha cok sisti...resmen dikis yerlerim patlayacakmis gibi duruyor, yutkunamiyorum bile! bu konuda deneyimli arkadaslarin tavsiyelerini bekliyorum!

Tuesday, December 9, 2008

konus(a)mamak



niye hep boyle oluyor? niye ben konusmak istediklerimi acik acik soyleyemiyorum? niye hersey boyle dolambacli olmak zorunda? babamla bile -ki kendisi hayatta en rahat konusabilecegim dost kategorisine de girer, bir sey oldugu zaman donup kalirim. icimdekini atamayinca da ya iyicene suskunlasirim ya da oturur yazi yazarim. bu yuzden babamda birikmis cok mektubum vardir benim. yazarken istedigim kadar ozgurum cunku kelimelerimi istedigim gibi secebilirim. olmadi karalar yeni bastan baslayabilirim. ama konusurken oyle degil -ki ben uzgun ya da sinirli oldugumda cok da sakin olamiyorum. ani tepkiler hep kaybedisimin sonunu hazirliyor. gunlerdir sevdicek neyim var diye soruyor. cevap veremiyorum, her zamanki gibi...hem cok sey var hem de hicbir sey yok. bunu aciklamasi zor. aklimi kurcalayan bir ton sey var mesela, ama uzun vadede dusununce belki bir cogunun aklimi karistirmasi da sacma. bir yanim kendini suyun akisina birak diyor, bir yanim sorunlari cozmeden adim atmama izin vermiyor.

"i can't explain, you would not understand. this is not how i am. i have become comfortably numb."

"I feel like I'm drowning,

trying to catch my breath.

Don't know what is happening,

there's no sense of time.

Deep underneath my skin,

feeling the pain within hear my cry.

I feel drown towards you can't resist,

I don't know why.

My life is changing I cannot recall, where I've been before

The abyss of your eyes, meaning so much more, am I losing my mind??"

Thursday, December 4, 2008

it's music time!


bloga iki sarki ekledim...ikisi de uzun zamandir dinlemedigim ama bugun yeniden kesfettigim sarkilar...dinleyin!
ben seni susacak kadar
ben sana susayacak kadar
ben seni beni susturacak kadar sevdim
öyle büyük ceza ki bu ikimize iyiliğimiz için kestiğin
artık afrikadakiler yaşar biz ölürüz

sacma sapan bir yazi


dun geceden beri cok kotuyum..durmadan cikariyorum ve icim disima cikti resmen. adam akilli uyuyamadim bile, sabaha kadar dondum durdum aradan gelen kusma krizlerini saymazsak. en sevdigim sey gece yatmadan once dusunmek uzun uzun...basimi yastiga koyar koymaz uyurum aslinda ama geceleri pek oyle olmuyor. sanki bir tek o zaman kendimle basbasa kaliyorum.


dun gece muzik calarken bir yandan gun boyunca neler yasadigimi dusundum. sanki beynimde bir dvd player var ve ben oturmus film gibi kendimi izliyorum. icimden binlerce kelimeler, binlerce cumleler, binlerce kararlar gecti. sonunda kendimi yordugumu anladim. hayali tartimin kefelerine kafamdaki dusunceleri koyup tarttim, hangileri agir geliyor diye...agirlik demisken insan ruhu 23 grammis...benimki cok daha agir geliyor.........................


uzun yillardir konusmadigim bir arkadasimla konustum bu sabah...18 temmuz'da evleniyormus. oyle garip hissettim ki kendimi...13 yasindan beri tanidigim, cok kotu zamanlarimizda birbirimize sigindigimiz, beraber deli gibi guldugumuz ama ulke degisimi yuzunden zamanla kopan bir dostum...en son 2 sene once antalya ucaginda karsilasmistik, ikimizin de yaninda baska insanlar oldugu icin konusamamistik fazla ama..hani bazi insanlar vardir ya seneler boyunca gorusmeseniz bile, karsilastiginizda sanki hic ayrilmamis gibi hissedersiniz..o da iste oyle ozel bir insan benim icin. sabah sabah konusurken eski gunlerden bahsettik, gulduk ama bir seyler buruktu iste. "seni onunla tanistirmayi cok isterdim" dedi...insan kendini oyle kotu hissediyor ki! sanki herseye gec kaldim, kendime, sevdiklerime, dostlarima...sonra gelinliginin resmini gonderdi bana ve biliyorum 18 temmuzda o su ana kadar gordugum en guzel gelin olacak. seni cok seviyorum minik tavsanim, insallah hep bugunku gibi mutlu olursun.........

Wednesday, December 3, 2008

bu bicim















hiçbir kadin hiçbir erkegi ve hiçbir erkek hiçbir kadini.

bu biçim, bu biçim, sevmedi.

yoklugu ekmege katik edip, sevgiye açligi eklemedi.

gözyaslarinin hiçbir teki, bu biçim düsmedi.

böylesine dolu dolu aglamadi, hiçbir kucakta hiçbir bas.

ve hiçbir elveda bugüne dek bu biçim söylenmedi.

hiçbir aksam o aksam gibi kanarcasina batmadi o günes.

ve hiçbir günes onlari bir daha bu biçim, bu biçim görmedi.

hiçbir kadin dedim ya,

hiçbir erkegi ve hiçbir erkek hiçbir kadini.

bu biçim, bu biçim, sevmedi.

Sunday, November 30, 2008

~alinti~


-canini yaktilar sevdigin insanlar, halbuki, sen onlara iyilik yapmaya calistin..hep boyledir bu hikaye...

-nasil boyle yasayabiliyorsun? hicbir seye inanmadan?

-iyilik, guvenlik hep laftan ibaret bunlar. insanlar bunlara inanmak isterler, cunku yalniz kalmaktan korkarlar...ama hepimiz yalniziz bu hayatta...

-bence sen inanmak istemiyorsun, cunku caninin acimasindan korkuyorsun.




sevmek, o kadar çok sevmek ki kendini hiç düşünmemek, kendi
isteklerini ikinci plana atmak, bir insanın yüzündeki tebessümü,
mutluluğunu görebilmek için onun hayallerini gerçekleştirmesine yardımcı olmak, bu doğrultuda kendi hayallerini bir süreliğine ertelemek, fedakarlık yapmak, yardım etmek, kendinden sürekli bir şeyler vermek yoluyla karşımızdaki insanı mutlu etmeye çalışmak, bazen sözcükleri yutmak, cümleleri söylememek, kendimden vazgeçerim de senden vazgeçemem demek, kendini az, karşımızdaki insanı çok, hatta kendimizden daha çok düşünmek, desteklemek gerektiğinde uçması için kanat vermek, kimi zaman insanın çeşitli hayat dönemlerinde karşılaştığı bir şeydir kendinden vazgeçmek, karşımızdaki insanı mutlu görmek, bizi de mutlu eder diyerek kendimizden vazgeçeriz. her insan bunun değerini bilir mi? bilse bile hakkını verebilir mi? bilinmez... kendinizden vazgeçtiğiniz an yaptğınız en önemli seçimlerden biridir aslında. bir tercihtir, kişisel şeylerden vazgeçiştir. iki kişilik hatta tek kişiyi düşünebilmektir. (simon templar-eksi sozluk-kendinden vazgecmek)


Wednesday, November 26, 2008

ruya-2




iki aksam once yine ayni ruyayi gordum...bu ruyayi en son 1 sene once falan gormustum sanirim. seku'yla bir alisveris merkezinde karsilasiyoruz ve elime bir kutu tutusturuyor. "senin icin ozel yaptirdim" diyor...kutuyu aciyorum icinden yunus balikli, pirlantali bir yuzuk cikiyor (oooeeehhh!)...yunuslara bayildigimi bilen sevdicek yuzugu cok begenicegimi dusundugunu falan soyluyor. "yaw diyorum yunuslara bayiliyorum da evlilik yuzugumu hic boyle hayal etmemistim" ben diyorum hafif hayal kirikligiyla..ama yine de takiyorum, ve gozume hos gorunuyo :)))))))))

sabah kalkar kalmaz ruya tabirine baktim google'dan :p yunus; mutlu, huzurlu ve uzun omurlu bir evlilige isaretmis..ee yuzuk de evlilik demekmis :p salak salak sevindirik oldum iii mi :)
benim vardir boyle ruyalarim..ust uste ayni ruyalari gorurum cogu zaman. bi arada hamile oldugumu ve oglum olucagini goruyordum. ruya-1: seku'yla doktora gidiyoruz ve doktor ultrasound'dan bakiyormus. biz heyecanla bekliyoruz ve doktor bize donup "Samet" geliyor diyor. "ya ne samet'i benim cocugumun adi Samet olmayacak ki" diyip sinirleniyorum. "olmaaazz Samet onun adi Sameeeett" diyor inatla...
aradan bir kac ay geciyor...ruya-2: kucagimda bir erkek cocugu var. beraber geziyoruz ama o kadar tatli ki...zeytin gibi simsiyah gozleriyle bana bakiyor, sariliyor sImsIkI. yuruyen merdivenlerde kucagimda o cikarken, bir silah sesi duyuyorum...sonra bembeyaz bir gokyuzu goruyorum. oldugumu hissediyorum, cunku yukseliyorum. ama kucagimda cocugum yok...yukselirken de diyorum ki "ogluma, samet'e simdi kim bakicak?"...yine uyuz bir sekilde uyandim :)
evet evet biyolojik saatim tik tik ilerliyor...evlilik, coluk cocuk ruyalari hayra alamet degil :)

Monday, November 24, 2008

ruya




eeeehhhh diye bagirasim var! aklimda o kadar cok soru isareti var ki! ve bazi seylerden artik o kadar bunaldim ki..."iyi" olmak istemiyorum artik, "mutlu" olmak istiyorum. benim icin cizilen o dar kaliptan cikip 222 gun sonraki "ruya"mi yasamak istiyorum.....


SEKU'ya ==> per i nostri quattro anni insieme, per quella parte di te che mi mancae che non potrò mai avere, per tutte le volte che mi hai detto non posso, ma anche per quelle in cui mi hai detto ritornerò...sempre in attesa, posso chiamare la mia pazienza "amore" ?

Tuesday, November 18, 2008

degisim ruzgarlari vol.2


bugun benim icin aslinda cok guzel bir gun(du)...ofise her zamanki gibi geciktim, gelir gelmez de oyle internette bir yandan oyun oynayip, bir yandan da gazeteleri okurken arkamda Insan Kaynaklari VP'sini gorunce zipladim resmen. "konusmamiz gerekiyor" dedi, tabii ben icimden "s.ctim, kovucaklar herhalde beni...bir de oyun oynarken gordu, rezillige bak" falan diye soyleniyorum. ust kata ciktik CFO'yla konusmamiz gerektigini soyledigi icin...ben icimden hala sayiyorum ama cikisimi vericekler diye. odada bir kac kisi daha vardi, karsilarina oturttular beni ama benim yuzum resmen alev alev yaniyor, gozlerimde hissediyorum atesi resmen.


sonra basladilar konusmaya isletmeyi bitirdin, hukuk okuyacaksin, 2 senedir bizimlesin falan filan ve CFO bana donup contracts departmaninda calismak ister misin dedi...ben tabii hafif $ok hafif de $abanla$mis halimle isterriimmmm dedim boyle yayvan yayvan :p neyse sonuc itibariyleeee promosyon aldim :))))) 1 ay sonra yeni pozisyonumda ise basliycam ama baya bir yogunlarmis, boyle laylayloma pek vaktim olmayacak :p


gorusmeden sonra apar topar sevdicegimi aradim tabii..ogle yemegini beraber yiyelim, konusmamiz gerekiyor dedim :) sevdicekle subway sandwichlerimiz esliginde promosyonumu kutladik :p sevdicek nerdeyse 2 haftadir feci hasta, zumukluu oldu zumukluuu :) neyse iste o icecegini aliyordu, ben masaya otururken...baktim buzlari dolduruyor.."koy sen buzlari koy" dedim kizarak...sasirdi kucugum :p hafif gulerek "biliyo musun annem bile bu kadar ilgilenmedi benimle, simdi sen boyle ilgilenince sasiriyorum, hic alisIk degilim boyle kazagini giyin, montunun onunu kapa, buzlu icme demelere" falan dedi...iyi bisey mi, kotu bisey mi karar veremedim :p ama gulumsuyordu demek ki iyi bisey :)))))))


sonracumaaaa ofise geri donup babamlari aradim, olanlari falan anlattim, acayip sevindirik oldular tabii...bloglarda oyle gezinirken pireti'nin surdaki yazisina denk geldim, kotu oldum :( pazar gunu de zaten sevdicek, annesi ve ben bi program izliyorduk, adam 7 yildir cocuklarini goremiyormus falan filan..neyse cocuklari geldi hepsi salya sumuk aglarken, eneee bi baktim ben de agliyorum...kactim resmen ortamdan rezil olmamak icin!


o kadar degisik bir sey ki...pireti'nin hissettikleri tam da benim hissettigim seyler. 18 yasindan beri aileden uzakta yasiyorum, bazi zamanlar oluyor aklinizda gunluk kosusturmacalar oluyor ve unutuyorsunuz, sonra bazi zamanlar oluyor yaninda seni kosulsuz ve sinirsiz seven sicacik anne-baba kucagi ariyorsun. yazlari dogdugun ulkeye gittiginde ise bambaska seyler seni bekliyor...sanki sen yokken orda zaman durucakmis gibi geliyor ama olmuyor. her gittiginde farkli seyler goruyorsun..annen-baban daha bir yaslanmis geliyor gozune, kucukken kol kaslarini kontrol edip "sen beni hirsizlardan korursun diii mi babacigim" dedigin babanin kollarini zayiflamis gormek koyuyor once, sonra yillardir yasadigin evinde artik misafir gibi hissetmek...sanki orda hic yasamamissin gibi...kalbinin nereye ait oldugunu bilemiyorsun...


hani kucukken sorduklari su abuk soru var ya "anneni mi, babani mi daha cok seviyorsun?"...iste o soru sana farkli bir versiyonda herkes tarafindan sorulmaya baslaniyor..."orayi mi daha cok seviyorsun, burayi mi?"...bu soruyu sorana kafa atma istegiyle gidip gelirken, anne baba da gozlerinin icine bakmaktadir, umutla "burasi" demeni beklemekte...sonra her seye ragmen babacik araya girip "kizim nerde mutluysa orda yasasin, ben de giderim o nerdeyse" der...minnet duyarsiniz o an...ve asla onlar gibi bir anne-baba olamaycaginizi bir kez daha anlarsiniz. koca bir yumru gelir bogaziniza, itersiniz gitmesi icin ama gitmez..tikar sizi, nefessiz birakir...


hayaller de vardir ortada ustelik. sevdicek burdadir ve ortak bir hayat paylasilacaktir...o hayalleri kurarken akilda kalmaz hic arkada birakilanlar. sanki dunyada bir tek o ve sen varmissin gibi. anlam veremezsin anne-babanin sana bakarkenki huzunle karisik mutlulugunu. ama kolay degildir iste...cunku o imzayi atarken, "evet" derken koca bir omru arkada birakicaksindir. onceliklerin degisicek, yakinlarin biraz uzak, uzaktakiler biraz daha yakin olucaktir. yine de guzeldir iste...o kucuk kiz buyumustur, kendi kanatlariyla ucmaya baslamistir ve hayatini beraber gecirmek istedigi o harika insani bulmustur...


her ne kadar nufus kagidim bana "kazik" kadar oldugumu resmen gosterse de, ben hala babasina asik, annesini kiskanan o kucuk kizim :)


PS: resimdeki benim bu arada :)

Monday, November 17, 2008

Anil'i kaybettik...


daha once blogum'da yazmis oldugum Anil Aydin'i ne yazik ki kaybettik...Losemiyle mucadelesinde bulunan ilik herkesi sevindirmis ve koca adamin dayanacagina en guzel isaret olmustu...Ancak Anil yakalandigi zaturre'yle aramizdan ayrildi. Ailesinin ve yanindan hic ayrilmayan, onu destekleyen sevdiceginin, ve tum UA camiasinin basi sagolsun...




Hoscakal Koca Adam!

Friday, November 14, 2008

mim reloaded


ufuruk'um beni mimlemis! bakti yazilari iyicene salmaya basladim, "su iku manyagina bir mim gondereyim de gorsun gununu" falan dedi herhalde :p neyse efendummm geleluumm konumuza :) "blogunuzun nesini seviyorsunuz?" demis ufurukum..


oncelikle adini seviyorum :p bu isim nerden geldi diye de bi Allah'in kulu sormadi, niye sormuyonuuaaaggzzz, yoksa yoksa siz benimle ilgilenmionuzzzz muuaaahhh? neyse bi gun anlatirim bu zulapha kapha'nin nerden geldigini (aha bunu da ayri bi post olarak yazayim da ben, post sayim artsin eheueheuehee)


sonraccimaaaa "Seku Hayatimda" kismini seviyorum..istiyorum ki orda yazan yillar, aylar, gunler'in sayisi hizlica artsin :p


blog theme'mi seviyooomm...bole kuslu bocuklu, cicekli, pespemppppee :) hatta Piltik bana bu yuzden uyuz olsa da :p once kim kaparsa onundur theme :)


ondan sonnaaa icimi dokmeyi seviyorum bole..blog hayatina basladigimdan beri gunde 83473873 aradigim seku'yu "eheueheuehue az once ne oldu bilio musuaaann" bunaltmalarim da bir dusus oldu..evet uzerinde calisiyorum hala bu konunun :p


Iku Takip bolumune bitiyorum. istiyorum ki surekli ama surekli bisiler yazilsin, ben de ofiste pineklerken, msn'den bikmisken, youtube baymisken, gireyim okuyayim ole satir satir :)


vee en son olarak ufuruk sayesinde baslayan (daha once baslamisti aslinda ama o blookkkumm halka acik deuull :p ) blog manyakliginin beni bi suru guzel, bicir bicir (bu ne la bole) insanlarla tanistirmasini seviyorum.


mimi'de piltik'e sutladim gitti :)

Thursday, November 13, 2008

bugra


Canim sIkILIyor, kafama taktigim 2-3 mesele yuzunden..ruyalarima daha dogrusu kabuslarima giriyor artik. bunun disinda Issiz Adam'i ve vizyona girmis tum Turk filmlerini izlemek istiyorum ama dvd'leri beklemekten baska sansim yok..o da sanirim bi kac ay surer :(

youtube'da oyle fragmanlari izlerken Sahan ve Togar (Sahan'in kardesi)'in kisa filmine rastladim: "Bugra". izleyeniniz var mi bilmiyorum ama benim gozlerim doldu sonunda...hani hep yaptigimiz secimlerin yerine, baska seceneklerimiz olsaydi hayatimizin nasil olacagini merak ederiz ya, hani hep kaybedilen seylerin aslinda hayatimizda nasil izler biraktigini yitirdigimizde anlariz ya, ve "keske"leri hic sevmedigimiz halde sIk sIk icimizden geciririz ya..tam da boyle bir kisa film. iste buraya video'sunu da koyuyorum.

Sunday, November 9, 2008

Mustafa Kemal ATATURK'u anlamak...


SİZ BENİ HÂLÂ ANLAMADINIZ!
VE ANLAYAMAYACAKSINIZ ÇAGLARCA DA.
HEP TUTTURMUŞ : "YIL 1919 MAYIS'IN 19'U" DİYORSUNUZ,
VE ESKİMİŞ SÖZLERLE BENİ ÖVÜYOR, ÖVÜYORSUNUZ.
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK BU DEĞİL,
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

BIRAKIN O ALTIN YAPRAĞI ARTIK,
BIRAKIN RAHAT ETSİN ANILARDA ŞEHİTLER.
SİZ BANA, NELER YAPTINIZ ONDAN HABER VERİN,
HAKKINDAN GELEBİLDİNİZ Mİ YOKLUĞUN, SEFALETİN?
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK YERİNDE SAYMAK DEĞİL!
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

BANA BULUŞLAR GETİRİN BİR DAHA,
UYGAR ULUSLARA EŞİT YENİ BULUŞLARDAN,
KURU SÖZ DEĞİL, İŞ İSTİYORUM SİZDEN, ANLADINIZ MI?
UZAYA TÜRK ADINI ATATÜRK KAPSULÜYLE YAZDINIZ MI?
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK AVUNMAK DEĞİL!
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

HÂLÂ O ACIKLI AĞITLAR DUDAKLARINIZDA,
HÂLÂ OTURMUŞ 10 KASIM'LARDA BANA AĞLIYORSUNUZ,
UYANIN ARTIK DİYORUM UYANIN, UYANIN,
ULUSLAR, FETHİNE ÇIKIYOR UZAK DÜNYALARIN,
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK GÖZ BOYAMAK DEĞİL,
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

BENİ SEVİYORSANIZ VE EĞER ANLIYORSANIZ,
LABORATUARLARDA SABAHLAYIN KAHVELERDE DEĞİL.
BİLİM AĞARTSIN SAÇLARINIZI, KİTAPLAR.
ANCAK BÖYLE AYDINLANIR O SONSUZ KARANLIKLAR
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK AĞLAMAK DEĞİL,
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

DEMOKRASİYİ GETİRMİŞTİM SİZE, ÖZGÜRLÜĞÜ...
GÖRUYORUM Kİ HÂLÂ AYNI YERDESİNİZ, HİC İLERLEMEMİŞ,
BİRBİRİNİZE DÜŞMÜŞSÜNÜZ HALKA EĞİLMEK DURURKEN,
HANİ KÖYLERDE IŞIK, HANİ BOLLUK, HANİ KAYGISIZ GÜLEN!
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK İŞİTMEK DEĞİL!
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

ARAYI KAPATMANIZI İSTİYORUM UYGAR ULUSLARLA;
BİLİME, SANATA VARILMAZ REZİL DALKAVUKLARLA,
BU VATAN, BU CANIM VATAN SİZDEN ÇALIŞMAK İSTER,
PAYDOS ÖVÜNMEYE, PAYDOS AVUNMAYA, YETER; YETER!
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK ALDATMAK DEĞİL.
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

GöTCEK Faciasi


hakemlerin formasinin Turkuaz olmasi ne sasirtici degil mi???? febe'nin forma rengiyle ayni, karistiriyorum hangisi hakem hangisi febe futbolcusu!!


verilmeyen kirmizi kartlar ($a$i Selçük'ün inanilmaz tekmeleri). Ey Gotcek efendi Karan'in havada topa giderken hem de jole Volkan'in 1 metre uzaginda arkadan itilmesi hem de ceza sahasinin icinde bilmiyorum duydun mu hic 10 kusurlu hareket diye bir sey???!!! o kokarti sen formana degil, tipa olarak baska bi tarafina takmalisin cunku bu aksam yedigin kufurlerden anca korur seni! Gotcek tarihine bakarsak zaten GALATASARAY'in hicbir mac kazanmadigini acikca gormemize ragmen, burdan Sn. ADNAN POLAT efendiye tebriklerimi sunuyorum nasil tepki gostermedigi icin..febe hakem atamalarinda her istedigini yapiyor da, bizimkiler niye uyuyor?? hii dogru ya Azizsilin federasyona da iyi geliyor.
ARTIK TEMIZ FEDERASYON!!

Saturday, November 8, 2008

ben onu ne kalbimle ne de aklimla severim



kiskanclik cok tehlikeli bir zehir

allah biliyor ya benim damarlarimda da dolasiyor

atmak istiyorum atamiyorum

askin oldugu her yerde kiskanclik da var

isteseniz de, istemeseniz de

kiskanclik sizi bir ele gecirdi mi

hayat zor

ben seku'yu hicbir zaman kiskanmak istemiyorum

ama onu o kadar cok seviyorum ki beceremiyorum

kafam sorularla doluyor

seviyor mu, sevmiyor mu

su anda beni mi dusunuyor yoksa sIkILdI mI

bir gun benim askim yerine gececek bir sey bulucak mi

ben boyle sapittigim zamanlar

sekunun gozlerine bakarim

parlak gece gibi siyah gozlerine

icimde ne korku kalir ne suphe

o an orada teslim edesim gelir tum hayatimi o gozlerine

soylerim, anlayamaz "abartiyorsun" der...

susarim, huzuru bulurum sonra kollarinda

mutlu olurum cok mutlu olurum onun gozlerine baktikca...



ben onu ne kalbimle ne de aklimla severim, olur ya kalp durur akil unutur..ben onu ruhumla severim, ne durur ne de unutur...

Friday, November 7, 2008

GALATASARAY-febe derbi sonucu

maci izlemeye gerek kalmadi :p

http://www.googlefight.com/index.php?lang=en_GB&word1=galatasaray&word2=fenerbahce


pazar gunu ders calismak yok, "sampiyonluk ruhumuzda var" tshirtumu giyip mac izliycem :)

Thursday, November 6, 2008

kucugumle ben


gecen hafta sevgilimle halloween kutlamalarina katilalim dedik ama trafik manyak olunca yemek yiyip eve geri donmeye karar verdik. arabadayken konusuyorduk arkadaslardan (dedikodu yapiyoduk kisacasi :p ) falan, ikimiz de degistigimize karar verdik. o kadar uzun zamandir beraberiz ki evli gibiyiz aslinda bir bakima. oyle olunca da bazi muhabbetler artik sIkmaya basliyor. etrafimizdaki hicbir arkadasimizin iliskisi yok, oyle olunca da bunye gezip, dolasmak, bulabildigi butun ciceklere konmak istiyor :) bu tarz seylerden ikimiz de artik biktigimiz icin bu sefer arkadaslarla konusacak ortak nokta da kalmiyor. bir de ne sevdicegin ne de benim yalniz gece arkadaslarla disari cikmaya gonlu razi gelmiyor. acikcasi ben sevdicegi evde birakip "hadi yavruss ben disari cikiyorum, sabaha karsi gelirim" desem sevdicek "gittigin yerde kal, geri gelmesen de olur yavruss" der :)))) ya da o arkadaslariyla gitse gece disari "ahahahahah abi nasil kari, dur arkasina yapisiyim dans ederken eheueheueheu" diyen arkadaslari arasinda ne o eglenebilecek ne de ben yenmemis tirnak birakicam elimde :p


iste boyle konusurken sevdicekle anaaa bi baktim soyle suratini falan inceledim...yine asik oldum ben bu bebeye..valla oyle boyle degil. buyumus benim kucugum :) yani aslinda hep boyle bir sorumluluk sahibi biriydi ama garip bir olgunluk oturmus sanki ustune. sonra oturduk evimiz hakkinda falan konustuk, dekor mekor, kariyer muhabbeti falan derken seku balim'a hayran kaldim ben yine ya :) zaman gectikce ne kadar boyle "biz" olmusuz farkinda olmadan anlayamiyorum. aramizda bir imza olmus olmamis su an icin hicbir sey farketmiyor benim icin, cunku ona bakinca "omrumu adayacagim esim"i goruyorum karsimda...cok romantik oldum di mi :)


seviyorum isteeee var mi diyeceginnnnn??!! :)

Wednesday, November 5, 2008

we believe in change





Amerika ilk African-American baskanini secti dun gece :) Mutluyum, mutlusun, mutlu!!! :) bu arada DC'deki oy oranini yazmadan edemeyecegim %93 :))

Monday, November 3, 2008

legally blonde


ne zaman kendimi ders calismaya versem kilo alma canlarim cangir mangir caliyor. bir yandan soru cozuyorum, bir yandan tikiniyorum..dun uyumadan su sorulari bitireyim dedim iki mocha ictim, bir red bull bana misin demedi bunye yaaa..12'de teslim oldum yorgun savasci gibi. bu kadar kafeini fil icse 3 gun uykusuz kalirdi. dun sevdicegin yanina gittim zorla beni tartiya cikarmaya calisti..evin icinde bas bas bagirdim cikmamak icin, en son kendimi balkona attim o derece yani :p sevdicek asagi kata inerken, ben de bi tartilayim o gormeden dedim ama nerdeeee sevgilinin kucuk kardesi beni tartilirken yakaladi...bi de uzerine rakamlari da yanlis gorunce rezil oldum...direk abisine yetistirdi tabii zipircik :) tabii sonunda sevdicek kilomu ogrenmis oldu ahanda buraya da yaziyorum 63.3 kiloyum rahatladiniz mi :) 58 kilo oluncaya kadar da bana huzur yok! aslinda sisko diilim, kemiklerim iri benim ahahahahahhaha :)


bu aralar zaten sevgilinin diline dusmusum iyicene, sarisin sarisin deyip dalga geciyor, bir de kilomu da ogrendi uzerine super oldu yani. bazen harbiden saftirikligim tutuyor. cuma aksami disari cikmisiz, bir seyler yiyelim falan dedik. ilerdeki evimizin dekorundan falan bahsediyorduk, bir anda o pis pis siritmaya basladi, "aklima cok parlak bir fikir geldi" dedi, sonra da "ampulu goruyor musun" dedi..ben de basimi tavana dogru kaldirip ampullere bakiyorum restauranttaki..."hii evet ne olmus?" dedim, krize girdi sevdicek oralarda...hani aklina fikir gelmis ya, kafasinin uzerindeki hayali ampulden (!) bahsediyormus...ne bileyim ben yaaaa!!! dekorasyondan bahsedince ben de aptallastim oyle. bir de uzerine "bak birine soylersen minciklarim seni hiiaaaa" falan diye de tehdit ettim. ne yazik ki bazen boyle aptallasiyorum :)


gecen yaz tr'ye geldigimde sevdicege hediye olarak bjk formasi alicam ama yeni sezon formalari cikmis mi cikicak mi belli degil. neyse ben kartal yuvasini arayip sorayim dedim. aynen aktariyorum:


iku: merhaba yeni sezon formalar cikti mi?

talihsiz kadin: evet dun satisa cikardik, ama tukenmek uzere. sizin icin ayirtmamizi ister misiniz?

iku: seyy evet de hangi renkler var?!!

talihsiz kadin: nasi yani? hafif bir afallama ardindan gulme sesi yani siyah ve beyaz var...

iku: hii evet dogru..neyse siz ayirmayin ben sonra bir ara gelir alirim deyip kapadim kadinin suratina...bu rezilligin uzerine gider alir miyim ben ordan, hem de ayirtip..peehhhh... :)


ben bu safligin (!) uzerine avukat olucam bir de insallah :p

Thursday, October 30, 2008

bakmaz kicinin samsagina, cikar dagin yuksegine




sali gunu oturdum bir guzel program yaptim kendime ve gunde 200 tane soru cozersem skorumu yukseltebilirim..nasi ama :p 1 ay boyunca sosyal hayat sifirlanicak diyorum ama olamiyor :) dun 29 ekim dolayisiyla konsolosluktaki resepsiyona gittim bir arkadasin daveti uzerine. eski tanidiklari gordum tabii hemen basladi h.sonu ne yapiyorsun, takilalim, ya senin tel kacti falan :) onlar da GRE icin kastiriyolar ama hepimiz ayri bi laylaylomuz, Allah sonumuzu hayir etsin :p




ben disardan hafif uyuz gorunsem de, ilk bulusmadan sonra acayip sicak kanli olurum :) bir de bi huyum var ki evlere senlik..mesela disarida oturucam tek basima ya da arkadaslarla farketmez, cocugun biri beni kesicek ve gelicek masama, aninda gozumden dusuyor. yani benim birileriyle tanismam icin mutlaka ortak bir arkadas falan olmasi lazim, ya da ne bileyim ayni dersi aliriz, ayni ortamda oluruz falan filan..ama yani beni tanimadan bodoslama yavsayan tiplerin omru sadece 2 dakika suruyor. hos gerci ben artik bu tanisma muhabbetlerini diger arkadaslara devrettim 3,5 sene once :)))) simdi konuya nerden geldin dersen dun geceki konsolosluk resepsiyonundan :) kiz kiza konusuyoruz, okuz gibi kesmenin alemi nedir onu anlamiyorum? aramizda bir okuz tren iliskisi surup gidiyor. kafami ceviriyorum, baska yerlere bakiyorum ama karsinizdaki gozlerini uzerinizden cekmeyince otomatikman "eehhhh beeee" diyesin geliyor...yani benim geliyor :p o grubu oyle atlattik, sonra icki almaya gidiyoruz hafif bir kuyruk olusmus, "siz sirada beklemeyin, ne icersiniz?" muhabbeti.."sanane kardesim ne icersem icerim hallaaa haallaaa"...bunun daha beteri de var tabii :) 70 yasinda bir adamcagizla tanistik, adamin saclari simsiyahti ve hic boyatmamis :) neyse iste amcam diyo "sakin evlenmeyin, bak ben evlenmedim saclarim simsiyah, dert yok tasa yok" hiii falan diyoruz artik muhabbet bitse de gitsek havalarinda...sonra bir arkadasla sivistik biz :p resepsiyonda oturuyoruz oyle, dedikodu falan derken :p adam yegenlerini de aldi geldi yanimiza...soyle durun sizin resminizi cekeyim diyor, yegenler bir yandan benim adim su bu, su isi yapiyorum. biz daha agzimizi acmadik dinliyoruz oyle saskinlikla. fotograf da neyin nesi, duyan da unluyuz falan sanir, "abi bir imzali fotograf" falan hesabi. dumurlardan dumurlara suruklendim yani dun aksam!




sevdicek zaten hafif mirin kirin etti ben gitmeden once, ben de eglenirim arkadaslarla mantigiyla yola cikmistim ama umdugum gibi olmadi.


o degil de donup bir daha okudum da bu yaziyi, amma kendimi begenmisim ben yaa :p dipcik gibiyim maaeesallahhh!


erkeklere not 1: butun kadinlar etrafini kesmeyen, cool takilan erkekleri begenir!


erkeklere not 2: parmaginda yuzuk olan kadinlar ya nisanlidir ya da evli, insanlari cileden cikartmayin kardesimmmm!!!

Tuesday, October 28, 2008

LSAT reloaded!


lsat score'um geldi ve tam bir hayal kirikligi! son sansim Aralik...Aralik'da bekledigim score'u alamazsam mictigimin resmidir. gunlerdir kisa kisa konusup trip atan babacigim da, bugun bol bol nasihat verdi. kissadan hisse: "ya hukuga gir, ya da gir" tabii daha sevecenlikle (!) soyledi bunlari. ailede tek konusulan konu artik sadece bu. "ee naptin calistin mi?", "bugun kac soru cozdun?", "kursa yeniden mi gitsen acaba?". bagiricam artik "IS-TE-MI-YO-RUMMMM!!!! diye... score'um biraz iyi olursa elimdeki saglam tavsiye mektuplariyla rahat rahat giricem ama su kahrolasi lsat'i cikaranlara bol bol sayiyorum buradan. yani tabii bi sinav olsun da, kitapcigi acar acmaz "al sana kolum girsin nihohohohoha" esliginde bagiran sorular olmasinnngggg istiyorummm :(


guzel biseyler yazicaktim ama biraz once ablamla yine lsat konusu acilinca daha fazla yazasim gelmedi. ben kusmaya gidiyorum...


Friday, October 24, 2008

yassah


youtube gibi simdi de blogger yasaklandi. neden????
teknoloji hukugunu ulkemize getirip yasalar koyup, bir seyleri gozetim altina almaktansa, toptan kaldirmak daha kolayina geliyor "bazilarinin"
blogger ne alaka onu anlayamadim?! yasadisi isler mi yurutuluyor, ulkeyi bolucu nitelikte propaganda mi yapiliyor, hayali ticaret ya da fuhus pazari mi donuyor bu bloglarda?
ayrimciliga, soykirima ugradik gibi g.tten uydurma konusmalar yapip, pkk'yi destekleyen, maddi ve hukuksal her turlu yardimda bulunan insanciklari bir takim mercilerden ayiklayip gerekli cezayi vereceklerine, turkiye'nin her yerinde adeta kurban verdigimiz ve ne yazik ki verecegimiz sehitleri dusunup engelleyeceklerine, aclik sinirinda gezinen vatandaslarimiza is ve as saglamak icin kararlar alacaklarina ve daha sayamayacagim bir suru ivir zivir icin "ampul"leri yakip "adalet ve kalkinma" saglayacaklarina, blogger'i yasaklasinlar, youtube'u yasaklasinlar...nereye kadar??

Thursday, October 23, 2008

kalpsiz adam


aksam aksam oturmus youtube'dan yeni cikan dizilere bakiyordum. "kalpsiz adam"i yilmaz erdogan'in yazdigini okudum bi yerlerden ve senaryoya bakayim dedim.

esas oglan disarida sevgilisi ve annesiyle yemek yemektedir. cicekci bir kiz yanlarina yanasip, ciceklerini satmak ister ve kovulur. kovulduktan sonra ortami yumusatmaya calisan anne, esas oglandan ayari alir. ahanda konusma:


esas oglan: kadinlarla cicekler arasinda bir iliski yoktur. kadinlarla erkekler arasinda bir iliski vardir. cicekse bu iliskinin sus payidir. kadinlar neden gucsuzdur biliyor musun? erkeklerin kendilerine deger verdiklerini bilmek isterler. kendilerini bu degere muhtac sanirlar. hatta deger verildiklerine kendilerini inandirmak icin cicege bile razi olurlar.


sevgilisi: yani ben gucsuz ve degersizim oyle mi?


esas oglan: cicege muhtacsin.



allahim bu nasil bir diyalogdur! kadinin zaten cicek almasina gerek yok adam basli basina bir kaktus, basli basina bir devetabani hatta ve hatta tam bir freud'luk! aksam aksam dellendim ya, bunun gibi okuzleri dinleyen bazi sevgili turk erkekleri de "ulaanng adam dogru soyluyonngg, ne cicegi ne sevgi gosterisi, mal miyim leeaann benn!" diye honkuruyor. garip bir ask kovalamacasina girmisiz. karsimizdaki sevdicek mi, dusman mi belli degil. sadece erkek degil, bayanlar da boyle..10 adimda erkekleri kendine kopek etme yollari makalelerini okurken buluyoruz kendimizi. yani nedir kardesim bu kopek etme olayi.??! kendimize guven olayinda eksilere inmisiz, aman ben aramayayim o arasin, aman ben kacayim o kovalasin, omur mu gecer boyle ya...sonra da "beni terkettiiiaa, ama gorur o gununu pesimden surunuuccceekkhh uuhuuhuhuhhu" azicik relaxxxx, su dunyada sevgiyi de kucuk hesaplarla yasayacaksak, azotlu solunum hepimiz icin daha saglikli :)

bu yazimizi da bob marley'in muthis lyricleriyle kapatiyoruz efendimmm:


"Don't worry about a thing,'

Cause every little thing gonna be all right.

Singin': "Don't worry about a thing,

'Cause every little thing gonna be all right!"


PS: yeni ku$umuz oldu bu arada :) ve adini Marley koyduk, yakinda resimlerini koyucam buraya :p

Wednesday, October 22, 2008

kisa..kisa...oduller


Ufurukten prenses'cigim beni uluslararasi dostluk odulune layik gormus efendim..pek bir onurlandim, pek bir simardim :)



veeee siradaki oduller kimlere gidiyorrrrr??!


Jojik'ime






Banu'cugume gelsin


$ak-$ak-$ak (alkis efekti :p )

Monday, October 20, 2008

my baby is gone


sabah 7 bucukta sevdicegin telefonuyla uyandim, kusumuzun oldugunu soyledi :((((((( sevdicege o kadar asikti ki kusumuz, kafesinden ciktigi gibi saatlerce ayrilmazdi kolundan, ensesinden. dune kadar hersey cok iyiydi, yeni oyuncak goturmustum, heyecandan hangisiyle oynayacagini sasirmisti :( aksama dogru sevdicegin boynunda uyuyakalmisti. cok yorgun galiba falan diye dusunduk, sabaha karsi kafesinden garip garip sesler geliyormus. sevdicekte yaramazlik yapiyor herhalde deyip uyumaya devam etmis. sesler artmaya baslayinca da sevdicek uyanmis tabii. kafesin dibinde nefes alamadigi icin kendini surukluyormus :(((((((( sevdicek eline almis, ne yapacagini sasiraraktan, elini opmus bir kac kere ve vedalasip gitmis :((((((((((((((((( sabahtan beri gozler sis sis oturuyorum ofiste. kustan cok bebek gibiydi bizim icin, kafasini oksatir, opucukler verirdi. ortalama 20 yillik omurleri oldugu icin, cocuklarimiz da onunla beraber buyuyecekti :(((((((((((((

cok kotuyum daha fazla yazamiycam :((((((((((((((

Saturday, October 18, 2008

o mimi mimi karameli sepeti


pespembecik Pireti'cim beni mimlemis efendim, buyrun cevaplayalim :p


"kriz geldi mi, gitti mi, daha da derinleşir mi, dalgalanır da mı durulur süpürürde mi uçurur diye konuşup dursun çok bilir ekonomistlerimiz, biz krize şerbetli coğrafyanın cambaz çalışan/işsiz insanları gelin bakalım kriz anında neyi ne kadar da kısabiliriz?"


valla sirf ekonomide kriz olsa iyi benim bu aralar hayatim toptan kriz, toptan belirsizlik..bindik bir alamete gidiyoruz kiyamete :p


simdi nelerden kisabiliriz..hmm mesela sevgiliyi az arayarak telefon faturalariyla her ay bogusmayabiliriz :) hatta sevgili bundan bir hayli memnun olur :p (bkz: ilgi manyagi iku) :)))


abd'de evde yemek yapmak daha pahaliya patladigindan (yalniz yasiyorsaniz), sabah ogle aksam cin yemegine devam :) en ucuz, en lezzetli, en cok porsiyonu butun kose basi cin restaurantlarindan bulabilirsiniz :p


arabayi birakip, pasa pasa otobuslerin yolunu tutun diyecegim de bulundugum bolge de otobus, metro olayi tr'deki gibi her 5 dakikada bir ya da her istikamete dogru degil efendim. onun yerine cekin altiniza bir motosiklet yazin ohhhh misss gibi :), kisin da en ufak motorundan bir araba sizi fazlasiyla paklar :p


sonra cumaaaa size "ayhh askuuumm gecen armani'de super bir kazak gordum boleee kocaman AX yaziooodduuaaa alsanaaa banaaahhh askummm" diyerekten yolmaya calisan bilumum osirtik sevgili adaylarindan uzak durun. o kisiden size yar olmaz, siz de ona yolunucak kaz olmayinizzz :)


disarda egzantrik aktivitelerle ugrasacaginiza oturun evinizde, giyin en kalin giysilerinizi (kalorifer acmayin :p), alin sevdiceginizi yaniniza sarilip sarilip isinin :))))


bunlarda iku dervis'ten :p ekonomi onerileri..hadi kalin saglicakla :)

Friday, October 17, 2008

degisim ruzgarlari


UYARI!


---bu bir kisisel bunalim yazisidir, bugun boyle kuslar, bocukler, kelebekler ayri bir guzel gorunduler gozume, bugun adeta bir ask yumagi halindeyim keh keh keh havasindaysaniz lutfen keyboardlarinizin Alt+F4 tusuna basiniz diiizzzzttt---


aşkım da değişebilir gerçeklerim de

pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı

yan gelmişim diz boyu sulara

hepinize iyi niyetle gülümsüyorum

hiçbirinizle dövüşemem (Turgut Uyar)


oyle hosuma gitti ki bu dizeler! oyle benimle icice gecmis ki, bundan daha yalin bundan daha anlamli bir sekilde anlatilamazdi herhalde. 24 senemi 5 dakikaya sigdirdim ve hizlica gozden gecirdim. bugun kendime yeni bir sayfa actim, umarim bu yeni ben "beni ve sevdiklerimi" daha mutlu eder....simdi hareket zamani....

yasalarini da al git!



"Adalet Bakanlığı'nda önceki gün bir toplantı yapıldı. Toplantıda çok
tartışılacak öneriler geldi. Ancak, duyanın kanını donduran asıl çarpıcı öneri,
kız çocuklarımızla ilgili. Öneri şöyle: Evlenme yaşı 14'e çekilsin... Reşit
olmayana tecavüzde şikayet koşulu olan 15 yaş sınırı 14'e indirilsin... Öneri
yasalaşırsa, 14 yaşındaki kızlar evlendirilebilecek, 14 yaşındaki kız çocuğuna
tecavüzde işlenen suç "şikayete bağlı" hale gelecek. Bu önerinin gerekçesi de
çok ilginç: Türkiye'de cinsel ilişki yaşı 14'e düştü... Bitti mi? Bitmedi...
Biri 14 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz edip, "Evleneceğim" derse suçu silinecek!
Bu duruma ise şu anda en yakın örnek, küçük kıza cinsel istismardan yargılanan
ve halen cezaevinde bulunan yazar Hüseyin Üzmez..." (Hurriyet)


simdi oturup yakinimizda, ailemizde, yasadigimiz yerde 14 yasindaki COCUK'lari dusunelim ve hepsinin bu "yasa" yolundaki oneriyle evlendirildigini, ya da tecavuze ugradigini ama tecavuz eden serefsizin "evlenecegim" demesiyle kurtuldugunu (!) hayal edin. ben bu onermeye "yasallastirilmis cocuk pornosu" ndan baska bir isim bulamiyorum. bu nasil bir ahlak, bu nasil bir orumcek kafaliliktir!! bunlari destekleyen insanlar icin yakin zamanda aglama duvari gibi bir kufur duvari kurmayi planliyorum.!!!

Thursday, October 16, 2008

ilgi manyagi iku


manyagin onde gideniyim cidden! evin en kucugu benim, ve abimle aramizda tam 6 yas var. anlayacaginiz "surpriz" ve birazda istenmeyen bir durumla karsi karsiya kalan annem ve babamin gezmedigi doktor kalmamis zamaninda. ama yok! almamislar iste, ille de dogsun demisler :)) babamla annem de pa$a pa$a kabul etmisler. bu sefer de erkek olsun bari demisler ama ben yine "surpriz" bir sekilde kiz dogmusum :p ustelik 24-25 yaslarinda olen babaannemin olum yil donumunde, ustelik ona gorunus olarak asiri derecede benzeyerek...evin en kucugu benim ya, butun sulalede el bebek gul bebek, aman dusmesin, aman incinmesin...yani sokaga oynamaya bile gondermezlermis, duserim falan diye :) ablamla abim pek anlasamazlardi ama ben orta yoldan her sekilde yolumu bulurdum :) abime gidip "cips alirsan bana, ablamin anneme ne soyledigini anlatirim" falan diye ortaligi kizistiran ama hep melek gorulen uyuz, simarik bi velettim. bir de feci utangactim, gicik olurdum misafir falan gelince. sonra kuzen serkan gelirdi arada bir istanbula, o daha cok ilgi gorunce gicik olurdum bebeye. uzakta yasiyorlardi, senede 1 sefer gorulunce kiymetli olurdu.

kissadan hisse ilgi manyagi bir cocuk olarak buyuyunce, ilgi manyagi sevgili formatina gecmeniz pek de zor olmuyor :) istiyorum ki sevgilim beni simartsin, boyle garip bir ego turbulansina gireyim arada bir :p "dunyanin en guzel kizi"yla beraber oldugunu hissettirsin bana :p ozlesin sonra beni..mesela en son pazartesi gunu gorustuk, onun maclarindan dolayi. bugun aradim sevdicegi, "askim ozledim ben seni yaaa cook cookk" falan dedim ultimatom sirinligimi kullanarak, benim taklidimi yaparak "ayyy ben de seni" dedi...kil oldum yaaa!! bu sefer de her zamanki gicikligimi kullanarak "bi daha seni ozledigimi soylersem blahh blahhh, hatta sen beni arayip ozledigini soyleyene kadar aramiycam seni" dedim.."hadi bakalim" dedi..yok ya buna hicbir sey sokmuyor valla :p 3,5 sene olmus adam benim icimi disimi cozmus tabii, sokmez boyle ayaklar. bu sefer de tirstim "ulan ya isi inada bindirip aramazsa beni" haydaaaa basladim paranoyakliklara yine..baktim saate daha 15 dakika olmamis konusali. aradim, bakmadi...ben kendi kendime kufrederken telefon caldi, actim tabii hemen.."ozlemissindir belki, arayamiyorsundur diye bir arayayim dedim" eheueheueheuheue dedim en yalaka en yapis yapis halimle. "agliycam valla simdi yaaa..Allah'im niye ben, niye ben?" dedi...ben susunca da "psikopatsin kizim sen, senin gibi birine dunya uzerinde rastlanmaz" falan diye soylenirken, harbi harbi kendimden tiksindim.

koala gibi yapismisim sevdicege, biraz gormeyince de delleniyorum. harbi hastayim ben.

konuyla alakasiz ama Halloween yaklasiyor, kostum onerileri olan varsa bekliyorum :p

Thursday, October 9, 2008

az ka$ardan tost, cok ka$ardan dost olmaz!


gece 12:08 uyuyamiyorum sinirimden...! bundan 4 sene once bir arkadasimin kiz kardesi de geldi bizim buralara okumak icin, arkim habire diyor iste "kiz kardesim burda yalniz takil onla" falan. neyse takilalim bari dedik, kizin gozler faltasi gibi mubarek her yerde. okulda da yabancilik cekmesin diye tanistiriyorum iste bir kac arkadasla..biz onunla yeni yeni kaynasmaya baslamisken sevdicekle tanistik. ben sevdicegi gorur gormez begendim ama belli etmemeye calisiyorum, bu da gelmis bana habire sevdicegi ovuyor. ya buna bir isim takalim ki ilerde yazilar da karisiklik olmasin :p ne olsun ne olsunn...hmm gubidik olsun :) neyse efendim bu gubidik gel zaman git zaman sevdicekle yakinlasmaya calisiyor, abi mabi diyerek. ama ben en bastan soyledim hoslandigimi ki sonradan bir sorun cikmasin :p once kim sevdigini soylerse o'nundur hesabi :)))) sonra bu gubidik bakti benim sevdicek bana yuz veriyor, basladi bu sefer de kotulemeye..onunla siz beraber olamazsiniz, anlasamazsiniz, birbirinizle alakaniz yok falan filan...tabii durum iyicene barizlesti, bu gubidik beni sevdicekten uzaklastiricak akli sira..


neyse efendim biz sevdicekle cikmaya basladigimiz ilk zamanlar bu msn'ine paso "ben sevdim eller aldi, seni uzaktan sevmek cok aci" bildigimiz kucuk emrah pozisyonlarinda takilip yazilar yazmakta. her konustugumuzda garip bir konusma icersine girmekteyiz..zamanla elimi ayagimi cektim ben bu gubidikten. sonra o da kendini club'lara vurdu :p club'larda takilirken eskiden benden hoslanan (benim o zamanlar bilmedigim) danacik'la tanisti...bu danacik megersem feci sekilde takmis bana, ortak bir arkadasa ayarlamasi icin bin defa arayip dil dokmus. amma velakin sonra beni sevdicek'le gorup bu emellerinden vazgecmis. hatta ve hatta bu danacik benim sevdicegin de bir arkadasi...neyse zamanla danacik ve gubidik cikmaya basladilar, ben de onlar ciktiktan bir sure sonra eskiden danacigin benden hoslandigini ogrendim ama caktirmadim gubidige, uzulur muzulur hesabi :)


gubidikle en son gecen sene rastlasmistik bir de bir kac gun onceki festivalde. yeniden arasmaya (boyle bir fiil var mi ya :p ) falan basladik...eski gunleri konusup guluyoruz falan. gubidikle danacik gecen sene ayrilmislar, pek bir uzgun bunalimda..1 senedir iliskisi falan olmamis, tavanlara ziplayacak nerdeyse. bu arada piyasalarda adi da cikmis :) herkes bunu arayip kavga ediyormus sevgilimi elimden mi alican zzuurttukk diye. uzuldum kizin haline, taa ki bu geceye kadar. bu gece telefonda cildirtti resmen beni!! yine geldi sevdicegi bana kotuledi durdu, yok bizim onunla evlenmemiz yanlismis, yok hic uymuyormusuz, herseyimiz farkliymis, beni daha baska biriyle hayal ediyormus falan...ulan sanane?!! girip cikan ne yani? kalbini kirmayayim, adabimla takilayim dedim. bu sefer de diyor iste dusunsene siz ayrilsaniz sen baska biriyle takilsan, sevdicek baska biriyle...haydaaaa! niye ayriliyorum kardesim sevdigim adamdan durduk yere. boyle birseyin olasiligini dusunmek bile istemeyen bana gelmis neler diyor...oyle birseyin olmasi soz konusu bile degil, olursa da o kiz kendini acil yollarinda bulur dedim. mesaji almistir umarim. silliga bak yaaa!! tabii canim dedi...manyak kari, aksam aksam dellendirdi beni. bakti boyle olmadi bu sefer ex'lerden konusmaya basladi..ee gorusuyor musun falan diyor..yahu ben onlari gomeli yillar olmus, ne gorusmesi! eskilerden kim varsa tek tek acti defterleri, yok o seni begeniyordu yok yakisirdiniz siz aslinda. abi nasil bir telefon gorusmesidir anlamadim.. en sonunda iyi misin gubidik? mutluyum, huzurluyum, evlenmek uzereyim falan saydirdim baya bir.

sonra teli kapadim, kendi kendime kizdim. ulan manyak iku dedim :) kendi kendine kasindin resmen...ne diye gorusursun elin gubidik karilariyla, siyirdin herhalde dedim. sevdicege dert yanayim dedim, o da dalga gecti benimle :) kiz tek tek herkese kancayi takiyor herhalde, amannn benim uykum var yaaa dedi yatti oyle...peeehhh. biz burda kuduralim, o uyusun :)))) salak iku dedim, o seni kuplere bindiriyor, sen otur armut topla! bi dahakine soyle bi plan yaptim..ya bilio musun senin su asik oldugun danacik var ya, kizim o eskiden bana asikmis kopekler gibi, soyleyemedim beraberken ama simdi madem ayrisiniz icimde kalmasin..kizmadin di mi sekerrrr diyeyim diyorum...! ben de manyadim iyicene gecenin bu vakti..

Allah'im 4 yanimi ka$arlar sarmis, sen koru benim aklimi! hayir eskiden gubidik arkadasimdir falan diye bir sey demiyordum da, bu sefer cidden kararliyim..biraz daha boyle devam ederse, birilerinin canini feci derecede yakacagim..! kotuluk antenlerini taktim ve beklemedeyim! :)

Wednesday, October 8, 2008

ates dustugu yeri yakar


bloglari gezinirken yine bugunku Hurriyet'in sayfasina girdim. Diyarbakir'da polis servisine ates acildigi ve su andaki belirlemelere gore 6 sehitin oldugu...........kelimelerin devami gelmedi. bogazima oyle bir yumru gelip oturdu ki, ofiste simdi gozlerim dolu dolu oturmaktayim.


8 yasima 5 gun kala...bahcede en yakin dostumla (kardesimle) yanyanayiz. 0 9 yasindaydi o zaman. salincagimin orda baska cocuklarla beraberiz. herkes salincaga binmek icin birbiriyle kavga ederken onunla ben susuyoruz. sonra abisi geldi yanimiza, ve biz uc kisi oyle suskunca oturmaya devam ediyoruz. evden gelen aglamalari, cigliklari duymuyoruz. yani duyduklarimiz sanki bizim evden degil de, tv'den geliyor. gunes yuzumuze vuruyor ama biz sanki o dunyanin disindayiz ve oturmus en uzak noktadan kendimizi izliyoruz.


o gunden 1 sene once, gecenin bir koru aglayarak size gelmistim. bugun benim dogum gunum, bize gelir misiniz demistim. sen eve yeni gelmistin..."kardeslerimi" de alarak bize gelmistiniz. hic resim cektirmeyi sevmezdin ama senden bana tek kalan o dogumgununde konusurken ciktigin resim...hic amcam yoktu ve seni amcam yerine koymustum. olumu yeni ogrendigim caglardi ve herkesin sirayla ebediyete kavustugunu dusunurdum. evin en kucugu oldugum icin de, durduk yere aglardim en son ben kalicam, yalniz olucam ve kim bana bakicak diye bunalimlara girerdim. bana olumun cok da adaletli bir sekilde alnimiza yazilmadigini ogrettin gidisinle. inanilmaz futbol hastaligin vardi ve sansli oldugun zamanlarda gorevli olarak maca giderdin. bir gun GALATASARAY macina beraber gidicektik ama once buyumem gerekiyordu. oyle demistin, oyle olmadi...simdi kazik kadar oldum ve bu kadar koyu GALATASARAYli olmama ragmen hic maca gitmedim...oyle harika bir baba, oyle harika bir estin ki, mahalledeki herkes ozenirdi seni uniformali halinle eve umut dolu gelisini gordugunde. ve bana her sabah 5'te hic sikayet etmeden, kendi cocuklarindan ayirmadan kapiyi acip, acikip acikmadigimi sorardin. ben de usulca esra'nin odasina girerdim.


sen oldugunde ben 8 yasina girmek uzereydim..gun sayiyordum dogum gunume, hep boyle yapardim o yaslarda. servisin bizim evin oraya yakin bir yerlerde taranmisti ve sen servisten inmek uzere oldugun icin kursunlarin tek hedefi sen olmustun. bir kac gun savas verdin, resimlerin boy boy gazetelerdeydi. o aksam yine gelmeni beklemistik, ama gelmedin...kimse ne oldugunu soylemiyordu. esra ve erkan bizdelerdi, seviniyorduk birlikte sabaha kadar oyun oynama planlari yapiyorduk. yanimizda bir tek ablam vardi. herkes bir yerlere gitmisti...oldugunun sabahi cigliklarla uyandik. ates o gun bizim uzerimize dusmustu, ve dustugu yerde oyle koca bir bosluk birakmisti ki, bizi bu dunyadan alip goturmustu. annemlerin sakladiklari gazeteleri bulmustuk. "sehit" yazmislardi adinin altina..sehit ne demekti, neden resimde elin yuzun kan icindeydi, doktorlarin agzina ve burnuna soktuklari o borular ne ise yariyordu? keske o resmi gormeseydim..keske seni hep o uniformali halinle hatirlayabilseydim...oldugunde tam 28 yasindaydin ve arkanda gencecik bir kadin ve iki cocuk biraktin. gidemedim, konusamadim, aglayamadim...koca bir yazi evde odamda gecirdim...arkandan soylenecek cok sey vardi ama anlatamadim.

simdi bile su yaziyi okuyunca her sey sacma geliyor cunku hicbir kelime biraktigin o boslugu anlatmaya yetmiyor. umarim oralarda mutlusundur...

dayan koca adam


biraz once salincaktaikikisi'nin blogunu ziyaret ettim ve hemen ardindan GALATASARAY'in resmi web sitesini. biliyorum boyle duyurulari bir cogumuz goz ardi ediyoruz ne yazik ki ama ulasabildigi kadar cok insana ulasmaksa amac, ben bunu burda yayinlamazsam vicdanen icim rahat olmayacak:


"Galatasaray – S. Bükreş karşılaşmasında tribünlerde yerini aldı bu pankart: “Dayan Koca Adam”, Bir Galatasaray sevdalısı Anıl Aydın için.


Galatasaray tribün grubu ultrAslan-Uni temsilciliği yapmış olan ve lösemi ile mücadele eden Anıl Aydın'la ilgili olarak arkadaşları bir kampanya başlattı. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yatmakta olan Anıl Aydın için önümüzdeki iki ay içerisinde ilik nakli yapılması gerekiyor. Sevgili Anıl Aydın’a iliğinin uygun olup olmadığı öğrenmek için kan tahlili yaptırmak isteyenleri aşağıdaki adreslere başvurmaya çağırıyor ve sevgili Anıl'a Ali Sami Yen tribünlerinde kendisi için açılmış pankarttaki gibi "Dayan Koca Adam" diyoruz.


İSTANBUL: Çapa Tıp FakültesiTemel Bilimler BinasıAcil Giriş Kat:2 no:10Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

ANKARA:Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

İZMİR:Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi

Verdiğiniz kanla Anıl Aydın ya da bir başka hastaya şifa olabilirsiniz. Şu anda uygun ilik bekleyen hasta kardeşlerimiz için, tüm vatandaşlarımızı kan vermeye davet ediyoruz. "

havadan sudan


aklimda yazacak o kadar cok sey var ki, ama ayni zamanda bir o kadar da daginik dusuncelerim. simdi neler yaptigimdan baslayalim once, iku'dan kisa kisa :) cumartesi gunu bildiginiz uzere LSAT sinavina girdim, sabah 9'da basladi, ogleden sonra 1'e kadar surdu. ciktigimda duvar gibiydim resmen. ve isin kotu tarafi, nasil gecti inanin bilmiyorum :) o gun o kadar yorgundum ki, sevdicegi maca biraktim sonra arabada uyuyakalmisim :p pazar gunu de Turk festivaline katildim, baya "renkli" anlar yasadim :) uzuuuun zamandir gormedigim herkesi gordum, ve eyalet degistirme konusundaki dusuncelerim daha bir gucluluk kazandi :) bugun carsamba oldu hala kendimi toparlayamadim, uzerimde oyle bir uyusukluk var ki, gun icersinde kendimi yastigimi hayal ederken buluyorum hep :)

bugun her sabah oldugu gibi hurriyet gazetesinin sayfasina girdim, ne olmus ne bitmis okurken japonlarin yaptigi bir robot haberine rastladim. insan gorunumune en yakin bu robot 5 yasindaki bir kiz cocuguna benzetilmeye calisilmis. uretimindeki amac ise yasli ve hasta insanlara yardim amacli...buraya kadar hersey umut verici ve guzel. ama gozum ister istemez okuyucu yorumlarina kaydi. aynen kopyaliyorum :)



yaren türkan

ay ne kadar kötü birşey resmen gerçek.


oyy korkmusss buu..bundan korkan chucky'den de korktu :)

heads off

bunu bizde yapsalar kolunu bacağını kesip dilendirirler


yarilmamak elde degil valla :)) ama simdi kol bacak kesilmez, baglanti maglanti kopar cissss :p

BiLiN MeYeN

bizim millet bununla fazla ilgilenmez ama japonlar bu robotun seks modelini çıkarsın en çok siparişi bizim ülkeden alırlar, malum ancak o zaman bu bizimkiler bilime merak sarar.


yorum yapmayayim diyorum ama elde degil :) fikri neyse zikri de odur hesabi :) bence bunu carsaftan gozlerin gorunmesini bile "yoldan cikarici" olarak goren zihinlere oneriyorum. zira ileride kirpikten porno film objesi olarak bahsedip sapik bir toplumla mutlu mesut yasarlar :)



özlem apaaa
komuta göre hareket edip sözleri algılıyorsa vur deyince vuracak saldır deyince saldırcak öldür deyince öldürecek mi ? çok ürkütücüü bu yanınında cevabını bilmek istiyorum


wowww! terminator 34749 sinemalarda :)



saygı gösterin
valla helel olsunyakında her eve bi r hizmetçi robot olacak düşüncesi bile güzel umArım ben ölmeden yaparlar...


bak bu yorum ev temizliginden bikmis bir teyzenin isyani :) aslinda hic fena olmaz, temizlik neyse de soyle iyi ve guzel yemek yapan bir robot super olurdu :p


Friday, October 3, 2008

yol arkadasim..nerdesin?


gunler hizlica ucup gitti ve LSAT'e saatler kaldi. amannn sende alt ustu bir sinav, basimizin etini yedin sinav sinav diye tutturmayin lutfen. cunku bilen bilir ben yarin aslinda hayatimin sinavini verecegim, zira o sinavi iyi bir skorla gecersem, ugruna savas verdigim bir cok "vaad" gerceklesmis olacak. sevdicek bugun telini satti ve yenisini siparis verdi, dolayisiyla ulasamiyoruz evde olmadikca. "gym'e gidicem, biraz arkadaslarla takilir, eve gelince ararim ben seni" dedi. saat 11:30 oldugunda artik dayanamadim ve evi aradim ama henuz yoktu. arkadasini aramak zorunda kaldim, ulastim neyse ki. "ben seni eve gidince ariycaktim, oturuyoruz su anda muhabbet falan" dedi, "hayatim ben yarin sabah 5'te kalkicam sinavim var biliyorsun" dedim, "offf ya eve gidince ariycaktim iste, ne uzatiyosun" gibilerine biseyler dedi. ben de anliyorum falan diye geveledim ve bana uyuz olarak kapatti. bir huyum vardir, sevdicek disardaysa eve gitmeden uyuyamam. o eve gider, ben de rahat bir sekilde derin bir uykuya dalarim. zannetti ki ben ona eve git artik, ben de uyuyayim dedim ima ederek...ve sinirlendi.


ama aramamdaki amac o degildi...aylardir bu sinav icin inekliyorum, ve yarin aslinda sadece benim icin degil, ikimiz icin de onemli bi gun. ben beni arayip bana destek verici bir kac cumle soylemesi icin bekliyorum ki o gazin etkisiyle rahat rahat uyuyayim. ama bekledigim icin ben suclu oluyorum. kendimi LSAT'e saatler kala dunyada kucucuk boktan bir nokta gibi hissediyorum ve kaldiracagimdan daha fazla bir sorumluluk yukunu tek basima sirtlamaya calistigim icin altinda eziliyorum. hayat arkadasligi bu degil midir birazda? karsindaki kendini yildiz savaslarinda ota boka savasiyor bulurken, onun yaninda oldugunu bilmesini saglamak, tokezlediginde elinden tutup kaldirmak ve yola beraber devam etmeye calismak degil midir? ama ne oldu? sevgili benim ihtiyacimi anlamadigi icin, onun eve gitmesini isteyen anlayissiz sevgili, kaprisli sevgili kategorisine bir yildiz daha ekletmis oldum. uzun uzun da aciklama yapmak istemedim..."bu saate kadar bekleyip, bana destek oldugunu duymak istedim" gibi ezik bir cumle kurmak istemedim.


"kendi" hayatimi yasayabilmek icin yarinki sinavi vermem lazim, omuzlarimdaki koca bir yuku sikayet etmeden tasimam lazim, yalnizligimi unutup 4 saate hayatimin ozetini sIkIstIrmam lazim. ve en iyisi susmam lazim, her zamanki gibi..........sezen aksu soylesin ben uyuyana kadar: "ben sana kusum aslinda/ haberin yok/ koyup gittigin yerde kotuluk cok/ kime kizayim/ nazim senden baska kime gecer/ benim sensiz kolum, bacagim, ocagim yok..."

Thursday, October 2, 2008

flort donemi anilari

sinava 2 gun kala, okul transcriptlerimi (turkcesi neydi ya bunun) lsac'e gondermeye calisiyorum...uni. bitene kadar 129829 okul degistirdigim icin, her okulla tek tek gorusup kayitlarimi istemek zorunda kaliyorum. okul no. sorduklarinda da apisip kaliyorum, daha once emailimde saklamistim galiba falan diyerekten, en eski emailden soyle bi goz atayim dedim..bakarken tabii sevdicegin de eski emaillerine denk geldim. neler yazmis, neler!! okurken inanamadim sevgilimin gecirdigi evrime :) bi romantik sozler var ki, duymayali aylar yillar olmus :) mesela bana bi konu yuzunden kizmis, ve cok uzulmus sonradan, simdi kakilmis'tan farkimiz kalmamis, iplemiyor bile (eheueheueheu abartinin bu kadari)


eski emaillere bakarken anilar gozumun onunde canlandi...anilllaagggrrr anillaaagggrr simdi gozumde canlandiiggglaarrrrr :p bi kac tanesini yazmaya karar verdim :p

bana gore super, askima gore igrenc araba kullanan bu sahis ilk beraberlik gunlerinde bazen sevdicegin arabasiyla gezerdik, bazen benimkiyle..simdi benim arabayla ciksak bile sevdicek kullaniyor o derece gicik olmus durumda benim kullanisima :p her neyse! yolda gidiyoruz, beraberligimizin ikinci ayiydi sanirim. ben hizla giderken bir anda cart diye frene basiyorum, farkinda bile degilim. nasil olayim? yanimda sevgili, bir elim onun elinde, bir yanda huttaaalaaa gasolinnaaa caliyo gaza gelmisiz :)))) her frende sevgili tutunucak bi yer ariyor, ama sesini cikartmiyor henuz o zmnlar yani milattan once 387338 zamanlari :p neyse efendim isiklarda durduk, onumuzde baska bir araba duruyor. (kirmizi nokta geliyor, 18 yas alti devamini okumasin :p) (yazmasam mi ya, aileden biri okur simdi rezillik :) ) neyse iste opuyordum askimi :) ayagim bir anda nasil olduysa frenden kaymis hafifce :p ondeki arabaya tosladik :)))) bizi dikiz aynasindan izleyen izbandot gibi adam da arabadan aninda indi. ben inerken o heyecanla "fuck askim fuck" diyiverdim. sevdicek hem benim kelime butunlugune :p kopuyor, hem de adama "ya bisi yok iste, gazla gitsin" falan diye ayar veriyor. cevredekiler zaten halimize kopmus durumda..iste o gun bugundur sevdicek araba kullanmama mutlaka bir kulp takar :))

yine sevdicekle ilk ciktigimiz gunlerde..hani su hala karizmam dagilmasin, artizz artizz takilayim gunleri :) sinemeya gittik iste, sinemadan cikista wc'ye gidelim dedik..erkek wc'siyle bayanlar wc'si birbirine uzak en uc noktalarda. neyse efendim ben tuvalette makyaj tazeleme, sac toplama muhabbetlerini bitirdikten sonra artiz artiz sevgiliyle dogru yururken, ayagimdaki kahrolasi flip floplardan bir tanesinin tabani katlandi resmen. evet nasil oldu ben de anlamadim! tabii benim ayak katlanan flip floplarin etkisiyle ivme kazandi :))) ve dengemi kaybetmenin esliginde hizla kosmaya basladim, kosarak dengeyi sagliycam ya, ama nedense kafam da one egilmis..yani gozunuzde dort nala kosan bir boga canlandirin. iste aynen o vaziyetteyim! sadece yeri goruyorum ama nereye gittigim mechul..en son kendimi sevgilinin kollarinda buldum daha dogrusu sevgiliye tosladim :) sevgili ve bilumum insanciklar yarilma efektiyle bana bakarken, ben yerden dagilan karizmami toplamaya ugrasiyordum..








daha bi suru ani var ama simdilik bu kadarrrrr..hadi size iyi gunlerrrrrr :)