Sunday, November 30, 2008

~alinti~


-canini yaktilar sevdigin insanlar, halbuki, sen onlara iyilik yapmaya calistin..hep boyledir bu hikaye...

-nasil boyle yasayabiliyorsun? hicbir seye inanmadan?

-iyilik, guvenlik hep laftan ibaret bunlar. insanlar bunlara inanmak isterler, cunku yalniz kalmaktan korkarlar...ama hepimiz yalniziz bu hayatta...

-bence sen inanmak istemiyorsun, cunku caninin acimasindan korkuyorsun.




sevmek, o kadar çok sevmek ki kendini hiç düşünmemek, kendi
isteklerini ikinci plana atmak, bir insanın yüzündeki tebessümü,
mutluluğunu görebilmek için onun hayallerini gerçekleştirmesine yardımcı olmak, bu doğrultuda kendi hayallerini bir süreliğine ertelemek, fedakarlık yapmak, yardım etmek, kendinden sürekli bir şeyler vermek yoluyla karşımızdaki insanı mutlu etmeye çalışmak, bazen sözcükleri yutmak, cümleleri söylememek, kendimden vazgeçerim de senden vazgeçemem demek, kendini az, karşımızdaki insanı çok, hatta kendimizden daha çok düşünmek, desteklemek gerektiğinde uçması için kanat vermek, kimi zaman insanın çeşitli hayat dönemlerinde karşılaştığı bir şeydir kendinden vazgeçmek, karşımızdaki insanı mutlu görmek, bizi de mutlu eder diyerek kendimizden vazgeçeriz. her insan bunun değerini bilir mi? bilse bile hakkını verebilir mi? bilinmez... kendinizden vazgeçtiğiniz an yaptğınız en önemli seçimlerden biridir aslında. bir tercihtir, kişisel şeylerden vazgeçiştir. iki kişilik hatta tek kişiyi düşünebilmektir. (simon templar-eksi sozluk-kendinden vazgecmek)


Wednesday, November 26, 2008

ruya-2




iki aksam once yine ayni ruyayi gordum...bu ruyayi en son 1 sene once falan gormustum sanirim. seku'yla bir alisveris merkezinde karsilasiyoruz ve elime bir kutu tutusturuyor. "senin icin ozel yaptirdim" diyor...kutuyu aciyorum icinden yunus balikli, pirlantali bir yuzuk cikiyor (oooeeehhh!)...yunuslara bayildigimi bilen sevdicek yuzugu cok begenicegimi dusundugunu falan soyluyor. "yaw diyorum yunuslara bayiliyorum da evlilik yuzugumu hic boyle hayal etmemistim" ben diyorum hafif hayal kirikligiyla..ama yine de takiyorum, ve gozume hos gorunuyo :)))))))))

sabah kalkar kalmaz ruya tabirine baktim google'dan :p yunus; mutlu, huzurlu ve uzun omurlu bir evlilige isaretmis..ee yuzuk de evlilik demekmis :p salak salak sevindirik oldum iii mi :)
benim vardir boyle ruyalarim..ust uste ayni ruyalari gorurum cogu zaman. bi arada hamile oldugumu ve oglum olucagini goruyordum. ruya-1: seku'yla doktora gidiyoruz ve doktor ultrasound'dan bakiyormus. biz heyecanla bekliyoruz ve doktor bize donup "Samet" geliyor diyor. "ya ne samet'i benim cocugumun adi Samet olmayacak ki" diyip sinirleniyorum. "olmaaazz Samet onun adi Sameeeett" diyor inatla...
aradan bir kac ay geciyor...ruya-2: kucagimda bir erkek cocugu var. beraber geziyoruz ama o kadar tatli ki...zeytin gibi simsiyah gozleriyle bana bakiyor, sariliyor sImsIkI. yuruyen merdivenlerde kucagimda o cikarken, bir silah sesi duyuyorum...sonra bembeyaz bir gokyuzu goruyorum. oldugumu hissediyorum, cunku yukseliyorum. ama kucagimda cocugum yok...yukselirken de diyorum ki "ogluma, samet'e simdi kim bakicak?"...yine uyuz bir sekilde uyandim :)
evet evet biyolojik saatim tik tik ilerliyor...evlilik, coluk cocuk ruyalari hayra alamet degil :)

Monday, November 24, 2008

ruya




eeeehhhh diye bagirasim var! aklimda o kadar cok soru isareti var ki! ve bazi seylerden artik o kadar bunaldim ki..."iyi" olmak istemiyorum artik, "mutlu" olmak istiyorum. benim icin cizilen o dar kaliptan cikip 222 gun sonraki "ruya"mi yasamak istiyorum.....


SEKU'ya ==> per i nostri quattro anni insieme, per quella parte di te che mi mancae che non potrò mai avere, per tutte le volte che mi hai detto non posso, ma anche per quelle in cui mi hai detto ritornerò...sempre in attesa, posso chiamare la mia pazienza "amore" ?

Tuesday, November 18, 2008

degisim ruzgarlari vol.2


bugun benim icin aslinda cok guzel bir gun(du)...ofise her zamanki gibi geciktim, gelir gelmez de oyle internette bir yandan oyun oynayip, bir yandan da gazeteleri okurken arkamda Insan Kaynaklari VP'sini gorunce zipladim resmen. "konusmamiz gerekiyor" dedi, tabii ben icimden "s.ctim, kovucaklar herhalde beni...bir de oyun oynarken gordu, rezillige bak" falan diye soyleniyorum. ust kata ciktik CFO'yla konusmamiz gerektigini soyledigi icin...ben icimden hala sayiyorum ama cikisimi vericekler diye. odada bir kac kisi daha vardi, karsilarina oturttular beni ama benim yuzum resmen alev alev yaniyor, gozlerimde hissediyorum atesi resmen.


sonra basladilar konusmaya isletmeyi bitirdin, hukuk okuyacaksin, 2 senedir bizimlesin falan filan ve CFO bana donup contracts departmaninda calismak ister misin dedi...ben tabii hafif $ok hafif de $abanla$mis halimle isterriimmmm dedim boyle yayvan yayvan :p neyse sonuc itibariyleeee promosyon aldim :))))) 1 ay sonra yeni pozisyonumda ise basliycam ama baya bir yogunlarmis, boyle laylayloma pek vaktim olmayacak :p


gorusmeden sonra apar topar sevdicegimi aradim tabii..ogle yemegini beraber yiyelim, konusmamiz gerekiyor dedim :) sevdicekle subway sandwichlerimiz esliginde promosyonumu kutladik :p sevdicek nerdeyse 2 haftadir feci hasta, zumukluu oldu zumukluuu :) neyse iste o icecegini aliyordu, ben masaya otururken...baktim buzlari dolduruyor.."koy sen buzlari koy" dedim kizarak...sasirdi kucugum :p hafif gulerek "biliyo musun annem bile bu kadar ilgilenmedi benimle, simdi sen boyle ilgilenince sasiriyorum, hic alisIk degilim boyle kazagini giyin, montunun onunu kapa, buzlu icme demelere" falan dedi...iyi bisey mi, kotu bisey mi karar veremedim :p ama gulumsuyordu demek ki iyi bisey :)))))))


sonracumaaaa ofise geri donup babamlari aradim, olanlari falan anlattim, acayip sevindirik oldular tabii...bloglarda oyle gezinirken pireti'nin surdaki yazisina denk geldim, kotu oldum :( pazar gunu de zaten sevdicek, annesi ve ben bi program izliyorduk, adam 7 yildir cocuklarini goremiyormus falan filan..neyse cocuklari geldi hepsi salya sumuk aglarken, eneee bi baktim ben de agliyorum...kactim resmen ortamdan rezil olmamak icin!


o kadar degisik bir sey ki...pireti'nin hissettikleri tam da benim hissettigim seyler. 18 yasindan beri aileden uzakta yasiyorum, bazi zamanlar oluyor aklinizda gunluk kosusturmacalar oluyor ve unutuyorsunuz, sonra bazi zamanlar oluyor yaninda seni kosulsuz ve sinirsiz seven sicacik anne-baba kucagi ariyorsun. yazlari dogdugun ulkeye gittiginde ise bambaska seyler seni bekliyor...sanki sen yokken orda zaman durucakmis gibi geliyor ama olmuyor. her gittiginde farkli seyler goruyorsun..annen-baban daha bir yaslanmis geliyor gozune, kucukken kol kaslarini kontrol edip "sen beni hirsizlardan korursun diii mi babacigim" dedigin babanin kollarini zayiflamis gormek koyuyor once, sonra yillardir yasadigin evinde artik misafir gibi hissetmek...sanki orda hic yasamamissin gibi...kalbinin nereye ait oldugunu bilemiyorsun...


hani kucukken sorduklari su abuk soru var ya "anneni mi, babani mi daha cok seviyorsun?"...iste o soru sana farkli bir versiyonda herkes tarafindan sorulmaya baslaniyor..."orayi mi daha cok seviyorsun, burayi mi?"...bu soruyu sorana kafa atma istegiyle gidip gelirken, anne baba da gozlerinin icine bakmaktadir, umutla "burasi" demeni beklemekte...sonra her seye ragmen babacik araya girip "kizim nerde mutluysa orda yasasin, ben de giderim o nerdeyse" der...minnet duyarsiniz o an...ve asla onlar gibi bir anne-baba olamaycaginizi bir kez daha anlarsiniz. koca bir yumru gelir bogaziniza, itersiniz gitmesi icin ama gitmez..tikar sizi, nefessiz birakir...


hayaller de vardir ortada ustelik. sevdicek burdadir ve ortak bir hayat paylasilacaktir...o hayalleri kurarken akilda kalmaz hic arkada birakilanlar. sanki dunyada bir tek o ve sen varmissin gibi. anlam veremezsin anne-babanin sana bakarkenki huzunle karisik mutlulugunu. ama kolay degildir iste...cunku o imzayi atarken, "evet" derken koca bir omru arkada birakicaksindir. onceliklerin degisicek, yakinlarin biraz uzak, uzaktakiler biraz daha yakin olucaktir. yine de guzeldir iste...o kucuk kiz buyumustur, kendi kanatlariyla ucmaya baslamistir ve hayatini beraber gecirmek istedigi o harika insani bulmustur...


her ne kadar nufus kagidim bana "kazik" kadar oldugumu resmen gosterse de, ben hala babasina asik, annesini kiskanan o kucuk kizim :)


PS: resimdeki benim bu arada :)

Monday, November 17, 2008

Anil'i kaybettik...


daha once blogum'da yazmis oldugum Anil Aydin'i ne yazik ki kaybettik...Losemiyle mucadelesinde bulunan ilik herkesi sevindirmis ve koca adamin dayanacagina en guzel isaret olmustu...Ancak Anil yakalandigi zaturre'yle aramizdan ayrildi. Ailesinin ve yanindan hic ayrilmayan, onu destekleyen sevdiceginin, ve tum UA camiasinin basi sagolsun...




Hoscakal Koca Adam!

Friday, November 14, 2008

mim reloaded


ufuruk'um beni mimlemis! bakti yazilari iyicene salmaya basladim, "su iku manyagina bir mim gondereyim de gorsun gununu" falan dedi herhalde :p neyse efendummm geleluumm konumuza :) "blogunuzun nesini seviyorsunuz?" demis ufurukum..


oncelikle adini seviyorum :p bu isim nerden geldi diye de bi Allah'in kulu sormadi, niye sormuyonuuaaaggzzz, yoksa yoksa siz benimle ilgilenmionuzzzz muuaaahhh? neyse bi gun anlatirim bu zulapha kapha'nin nerden geldigini (aha bunu da ayri bi post olarak yazayim da ben, post sayim artsin eheueheuehee)


sonraccimaaaa "Seku Hayatimda" kismini seviyorum..istiyorum ki orda yazan yillar, aylar, gunler'in sayisi hizlica artsin :p


blog theme'mi seviyooomm...bole kuslu bocuklu, cicekli, pespemppppee :) hatta Piltik bana bu yuzden uyuz olsa da :p once kim kaparsa onundur theme :)


ondan sonnaaa icimi dokmeyi seviyorum bole..blog hayatina basladigimdan beri gunde 83473873 aradigim seku'yu "eheueheuehue az once ne oldu bilio musuaaann" bunaltmalarim da bir dusus oldu..evet uzerinde calisiyorum hala bu konunun :p


Iku Takip bolumune bitiyorum. istiyorum ki surekli ama surekli bisiler yazilsin, ben de ofiste pineklerken, msn'den bikmisken, youtube baymisken, gireyim okuyayim ole satir satir :)


vee en son olarak ufuruk sayesinde baslayan (daha once baslamisti aslinda ama o blookkkumm halka acik deuull :p ) blog manyakliginin beni bi suru guzel, bicir bicir (bu ne la bole) insanlarla tanistirmasini seviyorum.


mimi'de piltik'e sutladim gitti :)

Thursday, November 13, 2008

bugra


Canim sIkILIyor, kafama taktigim 2-3 mesele yuzunden..ruyalarima daha dogrusu kabuslarima giriyor artik. bunun disinda Issiz Adam'i ve vizyona girmis tum Turk filmlerini izlemek istiyorum ama dvd'leri beklemekten baska sansim yok..o da sanirim bi kac ay surer :(

youtube'da oyle fragmanlari izlerken Sahan ve Togar (Sahan'in kardesi)'in kisa filmine rastladim: "Bugra". izleyeniniz var mi bilmiyorum ama benim gozlerim doldu sonunda...hani hep yaptigimiz secimlerin yerine, baska seceneklerimiz olsaydi hayatimizin nasil olacagini merak ederiz ya, hani hep kaybedilen seylerin aslinda hayatimizda nasil izler biraktigini yitirdigimizde anlariz ya, ve "keske"leri hic sevmedigimiz halde sIk sIk icimizden geciririz ya..tam da boyle bir kisa film. iste buraya video'sunu da koyuyorum.

Sunday, November 9, 2008

Mustafa Kemal ATATURK'u anlamak...


SİZ BENİ HÂLÂ ANLAMADINIZ!
VE ANLAYAMAYACAKSINIZ ÇAGLARCA DA.
HEP TUTTURMUŞ : "YIL 1919 MAYIS'IN 19'U" DİYORSUNUZ,
VE ESKİMİŞ SÖZLERLE BENİ ÖVÜYOR, ÖVÜYORSUNUZ.
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK BU DEĞİL,
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

BIRAKIN O ALTIN YAPRAĞI ARTIK,
BIRAKIN RAHAT ETSİN ANILARDA ŞEHİTLER.
SİZ BANA, NELER YAPTINIZ ONDAN HABER VERİN,
HAKKINDAN GELEBİLDİNİZ Mİ YOKLUĞUN, SEFALETİN?
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK YERİNDE SAYMAK DEĞİL!
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

BANA BULUŞLAR GETİRİN BİR DAHA,
UYGAR ULUSLARA EŞİT YENİ BULUŞLARDAN,
KURU SÖZ DEĞİL, İŞ İSTİYORUM SİZDEN, ANLADINIZ MI?
UZAYA TÜRK ADINI ATATÜRK KAPSULÜYLE YAZDINIZ MI?
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK AVUNMAK DEĞİL!
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

HÂLÂ O ACIKLI AĞITLAR DUDAKLARINIZDA,
HÂLÂ OTURMUŞ 10 KASIM'LARDA BANA AĞLIYORSUNUZ,
UYANIN ARTIK DİYORUM UYANIN, UYANIN,
ULUSLAR, FETHİNE ÇIKIYOR UZAK DÜNYALARIN,
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK GÖZ BOYAMAK DEĞİL,
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

BENİ SEVİYORSANIZ VE EĞER ANLIYORSANIZ,
LABORATUARLARDA SABAHLAYIN KAHVELERDE DEĞİL.
BİLİM AĞARTSIN SAÇLARINIZI, KİTAPLAR.
ANCAK BÖYLE AYDINLANIR O SONSUZ KARANLIKLAR
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK AĞLAMAK DEĞİL,
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

DEMOKRASİYİ GETİRMİŞTİM SİZE, ÖZGÜRLÜĞÜ...
GÖRUYORUM Kİ HÂLÂ AYNI YERDESİNİZ, HİC İLERLEMEMİŞ,
BİRBİRİNİZE DÜŞMÜŞSÜNÜZ HALKA EĞİLMEK DURURKEN,
HANİ KÖYLERDE IŞIK, HANİ BOLLUK, HANİ KAYGISIZ GÜLEN!
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK İŞİTMEK DEĞİL!
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

ARAYI KAPATMANIZI İSTİYORUM UYGAR ULUSLARLA;
BİLİME, SANATA VARILMAZ REZİL DALKAVUKLARLA,
BU VATAN, BU CANIM VATAN SİZDEN ÇALIŞMAK İSTER,
PAYDOS ÖVÜNMEYE, PAYDOS AVUNMAYA, YETER; YETER!
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK ALDATMAK DEĞİL.
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!

GöTCEK Faciasi


hakemlerin formasinin Turkuaz olmasi ne sasirtici degil mi???? febe'nin forma rengiyle ayni, karistiriyorum hangisi hakem hangisi febe futbolcusu!!


verilmeyen kirmizi kartlar ($a$i Selçük'ün inanilmaz tekmeleri). Ey Gotcek efendi Karan'in havada topa giderken hem de jole Volkan'in 1 metre uzaginda arkadan itilmesi hem de ceza sahasinin icinde bilmiyorum duydun mu hic 10 kusurlu hareket diye bir sey???!!! o kokarti sen formana degil, tipa olarak baska bi tarafina takmalisin cunku bu aksam yedigin kufurlerden anca korur seni! Gotcek tarihine bakarsak zaten GALATASARAY'in hicbir mac kazanmadigini acikca gormemize ragmen, burdan Sn. ADNAN POLAT efendiye tebriklerimi sunuyorum nasil tepki gostermedigi icin..febe hakem atamalarinda her istedigini yapiyor da, bizimkiler niye uyuyor?? hii dogru ya Azizsilin federasyona da iyi geliyor.
ARTIK TEMIZ FEDERASYON!!

Saturday, November 8, 2008

ben onu ne kalbimle ne de aklimla severim



kiskanclik cok tehlikeli bir zehir

allah biliyor ya benim damarlarimda da dolasiyor

atmak istiyorum atamiyorum

askin oldugu her yerde kiskanclik da var

isteseniz de, istemeseniz de

kiskanclik sizi bir ele gecirdi mi

hayat zor

ben seku'yu hicbir zaman kiskanmak istemiyorum

ama onu o kadar cok seviyorum ki beceremiyorum

kafam sorularla doluyor

seviyor mu, sevmiyor mu

su anda beni mi dusunuyor yoksa sIkILdI mI

bir gun benim askim yerine gececek bir sey bulucak mi

ben boyle sapittigim zamanlar

sekunun gozlerine bakarim

parlak gece gibi siyah gozlerine

icimde ne korku kalir ne suphe

o an orada teslim edesim gelir tum hayatimi o gozlerine

soylerim, anlayamaz "abartiyorsun" der...

susarim, huzuru bulurum sonra kollarinda

mutlu olurum cok mutlu olurum onun gozlerine baktikca...



ben onu ne kalbimle ne de aklimla severim, olur ya kalp durur akil unutur..ben onu ruhumla severim, ne durur ne de unutur...

Friday, November 7, 2008

GALATASARAY-febe derbi sonucu

maci izlemeye gerek kalmadi :p

http://www.googlefight.com/index.php?lang=en_GB&word1=galatasaray&word2=fenerbahce


pazar gunu ders calismak yok, "sampiyonluk ruhumuzda var" tshirtumu giyip mac izliycem :)

Thursday, November 6, 2008

kucugumle ben


gecen hafta sevgilimle halloween kutlamalarina katilalim dedik ama trafik manyak olunca yemek yiyip eve geri donmeye karar verdik. arabadayken konusuyorduk arkadaslardan (dedikodu yapiyoduk kisacasi :p ) falan, ikimiz de degistigimize karar verdik. o kadar uzun zamandir beraberiz ki evli gibiyiz aslinda bir bakima. oyle olunca da bazi muhabbetler artik sIkmaya basliyor. etrafimizdaki hicbir arkadasimizin iliskisi yok, oyle olunca da bunye gezip, dolasmak, bulabildigi butun ciceklere konmak istiyor :) bu tarz seylerden ikimiz de artik biktigimiz icin bu sefer arkadaslarla konusacak ortak nokta da kalmiyor. bir de ne sevdicegin ne de benim yalniz gece arkadaslarla disari cikmaya gonlu razi gelmiyor. acikcasi ben sevdicegi evde birakip "hadi yavruss ben disari cikiyorum, sabaha karsi gelirim" desem sevdicek "gittigin yerde kal, geri gelmesen de olur yavruss" der :)))) ya da o arkadaslariyla gitse gece disari "ahahahahah abi nasil kari, dur arkasina yapisiyim dans ederken eheueheueheu" diyen arkadaslari arasinda ne o eglenebilecek ne de ben yenmemis tirnak birakicam elimde :p


iste boyle konusurken sevdicekle anaaa bi baktim soyle suratini falan inceledim...yine asik oldum ben bu bebeye..valla oyle boyle degil. buyumus benim kucugum :) yani aslinda hep boyle bir sorumluluk sahibi biriydi ama garip bir olgunluk oturmus sanki ustune. sonra oturduk evimiz hakkinda falan konustuk, dekor mekor, kariyer muhabbeti falan derken seku balim'a hayran kaldim ben yine ya :) zaman gectikce ne kadar boyle "biz" olmusuz farkinda olmadan anlayamiyorum. aramizda bir imza olmus olmamis su an icin hicbir sey farketmiyor benim icin, cunku ona bakinca "omrumu adayacagim esim"i goruyorum karsimda...cok romantik oldum di mi :)


seviyorum isteeee var mi diyeceginnnnn??!! :)

Wednesday, November 5, 2008

we believe in change





Amerika ilk African-American baskanini secti dun gece :) Mutluyum, mutlusun, mutlu!!! :) bu arada DC'deki oy oranini yazmadan edemeyecegim %93 :))

Monday, November 3, 2008

legally blonde


ne zaman kendimi ders calismaya versem kilo alma canlarim cangir mangir caliyor. bir yandan soru cozuyorum, bir yandan tikiniyorum..dun uyumadan su sorulari bitireyim dedim iki mocha ictim, bir red bull bana misin demedi bunye yaaa..12'de teslim oldum yorgun savasci gibi. bu kadar kafeini fil icse 3 gun uykusuz kalirdi. dun sevdicegin yanina gittim zorla beni tartiya cikarmaya calisti..evin icinde bas bas bagirdim cikmamak icin, en son kendimi balkona attim o derece yani :p sevdicek asagi kata inerken, ben de bi tartilayim o gormeden dedim ama nerdeeee sevgilinin kucuk kardesi beni tartilirken yakaladi...bi de uzerine rakamlari da yanlis gorunce rezil oldum...direk abisine yetistirdi tabii zipircik :) tabii sonunda sevdicek kilomu ogrenmis oldu ahanda buraya da yaziyorum 63.3 kiloyum rahatladiniz mi :) 58 kilo oluncaya kadar da bana huzur yok! aslinda sisko diilim, kemiklerim iri benim ahahahahahhaha :)


bu aralar zaten sevgilinin diline dusmusum iyicene, sarisin sarisin deyip dalga geciyor, bir de kilomu da ogrendi uzerine super oldu yani. bazen harbiden saftirikligim tutuyor. cuma aksami disari cikmisiz, bir seyler yiyelim falan dedik. ilerdeki evimizin dekorundan falan bahsediyorduk, bir anda o pis pis siritmaya basladi, "aklima cok parlak bir fikir geldi" dedi, sonra da "ampulu goruyor musun" dedi..ben de basimi tavana dogru kaldirip ampullere bakiyorum restauranttaki..."hii evet ne olmus?" dedim, krize girdi sevdicek oralarda...hani aklina fikir gelmis ya, kafasinin uzerindeki hayali ampulden (!) bahsediyormus...ne bileyim ben yaaaa!!! dekorasyondan bahsedince ben de aptallastim oyle. bir de uzerine "bak birine soylersen minciklarim seni hiiaaaa" falan diye de tehdit ettim. ne yazik ki bazen boyle aptallasiyorum :)


gecen yaz tr'ye geldigimde sevdicege hediye olarak bjk formasi alicam ama yeni sezon formalari cikmis mi cikicak mi belli degil. neyse ben kartal yuvasini arayip sorayim dedim. aynen aktariyorum:


iku: merhaba yeni sezon formalar cikti mi?

talihsiz kadin: evet dun satisa cikardik, ama tukenmek uzere. sizin icin ayirtmamizi ister misiniz?

iku: seyy evet de hangi renkler var?!!

talihsiz kadin: nasi yani? hafif bir afallama ardindan gulme sesi yani siyah ve beyaz var...

iku: hii evet dogru..neyse siz ayirmayin ben sonra bir ara gelir alirim deyip kapadim kadinin suratina...bu rezilligin uzerine gider alir miyim ben ordan, hem de ayirtip..peehhhh... :)


ben bu safligin (!) uzerine avukat olucam bir de insallah :p