Tuesday, March 31, 2009

reco and me




bahsetmedim sanirim daha once ama bu bizim RECO :)))) aralik sonunda dogdu ve onu aldigimizda henuz kucucuk minicik bir bebekti..gerci hala bebek ama artik feci simarik :p ilerki gunlerde sirt ustu top cevirme video'sunu da koymayi planliyorum :p cok yetenekli efeniiim cokk :))))
bu arada oklahoma ve illonis'ten de kabul kagidi geldi...bakalim agustos'ta nerede olucaz :) gerci benim hala hawaii icin umudum var, bakalim ne olucak..hem RECO'da hawaii'ye bu renklerle baya uyum saglar :p

Tuesday, March 24, 2009

sevgili bloggirrr


sevgili bloggiirr,

iki gundur havalar degisti ya benim gozlerimde fel fecir durumda...burnum deli gibi akiyor, gozlerim kan canagi esliginde surekli bir kucuk emrah pozisyonunda aglamakli, basim resmen 10 ton agirliginda kaldiramiyorum. dun isten eve geldim soyle bir dinleneyim dedim, dinlenmek ne kelime ev yansa birakin oleyim diyecegim o derece yani! aldigim alerji ilaci da hicbir ise yaramadi...

aksam seku aradi, bana gelip bakmak icin..yok canim gelme falan diye gecistirdim, o da gelmedi...peeehhhh! ben zaten hasta bile olsam hastayim demem, huyumu da biliyor, insan bir gelip bakar...evde oyle yalniz yalniz yattim yataga, su icmeye bile halim yoktu...

bir ara sizmisim cok feci..karman corman ruyalar gordum..neyse bu kadar naz yeter!

2 haftadir diyetteyim, yaz geliyor ya...1 gram kilo vermemisim ya, bosu bosuna cikolatalara bakip ic gecirmisim! yesem de bir yemesem de bir :p apartmanin altinda fitness room var usengecligimden inmiyorum, boyle de tembelim iste. ama yok ya su bahar alerjisi bir gecsin, aticam kendimi gym'e tas olucam tassssss :p $ahika'ya benzedim bu aralar iyicene, sevgilime bile $ahika'nin nazirelerini duzuyorum :p "bebegim var yaaa, seni gorunce sevgililerini yiyen manyaklari anliyorum" diyorum, ayni anda kopuyoruz...

bastan sona okudum da ne kadar bo$ bir yazi olmus bu yaaaa. su uyariyi basa yazayim da kimse gozlerini yormasin muhahahahahahahah :p

Thursday, March 19, 2009

1400


Seku'yla beraberligimizde 1400 gun olmus bugun...


BIN DORT YUZ....nice 39863986 gunlerimize bebegim....


SENI COK AMA COOOKKKKKK SEVIYORUMMM!!

Tuesday, March 17, 2009

masal vol-2


saraya giren kiz apar topar kralicenin odasina goturulur...korkudan tir tir titreyen kiz hizmetkarlardan bir kazan sut ister ve kazani kralicenin yanibasina koyar. sut kokusunu duyan yilan yavas yavas cikmaya baslar. kralice elcinin de dedigi gibi gercekten bir yilan cocuk dogurur ama evlatdir der ve bagrina basar. yalniz ulkedeki hic kimseye gosterilmez yilan cocuk, bir tek onu dogurtan kiz bilmektedir...


aylar aylari, yillar yillari kovalar. yilan prens buyur ve evlenmek ister. ulkenin her yanina haberler yayilir ve kizlarin hepsi bu gizemli prensle evlenmek icin yarisirlar. yilan prens evlenir evlenmesine ama evlendigi kizlarin sabaha olusu cikar hep...kizlarin tek tek bogulup oldugunu duyan uvey anne bu sefer yine sarayin yolunu tutar ve "benim uvey kizim kraliceyi dogurtmayi basarmisti, prensle de bir tek o evlenebilir" der..kral razi olur ve kizi sarayina cagirtir.


kiz prensin bir yilan oldugunu bilen tek kisidir ve bu sefer gercekten olume mahkum oldugunu anlar. son bir kez annesinin mezarina gider ve aglamaya baslar. aglarken bizim malum elci yine kiza gorunur ve der ki: "kizim eger benim sozumu dinlersen bir omur boyu mutlu olursun, ama dinlemezsen yilan prens seni de bogacaktir. evlendigin gece 40 kat elbise giy ustune ve yilan senden soyunmani istedikce 'ben 1 kat cikartirim ama sen de 1 kat derinden soyun' diyeceksin" der ve gozden kaybolur.


dugun olur ve kiz 40 kat elbisesiyle yilani odada beklemektedir. yilan kizdan soyunmasini ister. kiz da elcinin dedigi gibi "soyunurum ama once sen" der..yilan bir kat derisinden soyunur, kiz da 1 kat elbisesinden..bu boyle devam eder. yilan butun derilerinden arindiktan sonra yakIsIkli bir prense donusur ve kizla omur boyu mutlu olurlar...


hani sarkida diyordu ya:

"sen beni bilene sor, anlatsın.
benim kartlarım hep açık,
sen anlarsın."


anlattigim hikayenin ozu su...evet kartlarin acik ama karsindakinin kartlari sana ne kadar acik..eger sen ona sana verdiginden daha cok seffaflik verirsen karsindaki yilan olup seni bogmaya calisiyor...eger onun kartlari seninkinden daha cok aciksa bu sefer sen yilan konumuna dusuyorsun. ya da karsimizdaki ne kadar hakediyor bizim kartlarimizi gormeyi?? oyle ya da boyle benim icin ozel olan insanin da soyledigi gibi..."Sevdigin kadar sevilirsin"....ama keske o kadar dengede olsa hersey :)


ahmet altan'da aynen soyle diyor:


"mutlu olabilmek icin kirk derisinden soyunan yilanla kirk gomlegini cikaran kizi dusunuyordum. ben de tek tek gonleklerimi cikarmaliydim, cirilciplak kalmaliydim, ama bunu karsimdaki kadindan once yaparsam o beni sokacakti, kadin benden once soyunursa ben yilan olup onu sokacaktim, bunu ayni zamanda yapmaliydik, ama bir kadinla erkegin ayni zamanda kendi ruhlarinin kirk gomleginden siyrilip soyunmalari imkansiz denecek kadar zordu. birinden biri oburunun karsisinda giyinik kalip yilanlasiyor ve karsisindakini sokuyordu; bir yilan ya da kurban olmaktan birini secmek zorunda kaliyordu insanlar, bense artik ne bir yilan, ne de kurban olmak istiyordum..."

Monday, March 16, 2009

masal vol-1


pireti'nin blogu nedense hep benim postlarima ilham kaynagi oluyor. commentler disinda konusamadik ama cok seviyorum ben bu kizi ya, kendime yakin buluyorum hissettiklerini...en son post'unda bir sarki sozu yazmis:


"sen beni bilene sor, anlatsın.

benim kartlarım hep açık,

sen anlarsın."

aklima eskiden okudugum bir masali getirdi. Ahmet Altan'in kitaplarinin birindeydi sanirim "Tehlikeli Masallar" kitabiydi. bir kac kere okudugum sayili kitaplardandir ve her okudugumda da altini cizecek farkli cumleler buldugum...masal soyle basliyor (umarim dogru hatirliyorumdur):

Seneler evvel uzak diyarlarin birinde guzel bir kiz yasarmis babasi ve uvey annesiyle birlikte. Bu uvey anne kiza dusman olacak ya, her firsatta ayagini kaydirmaya calisirmis...bu uzak diyarin bir de cocuklari olmayan kral ve kralicesi varmis. gece gunduz bir cocuk icin dua ederler, adeta cocuklari olsun diye yanip tutusurlarmis. Allah bu iki kuluna acimis ve bir elci gondermis. elci saraya gidip kral'a "benim dediklerimi yaparsaniz Allah sizi bir cocukla mukafatlandiracaktir" demis. cocuk ugruna her careye basvuran kral elciyi dikkatle dinlemeye baslamis... "bahcenize bir gul tohumu ekin ve tohumu ekerken 'Allah'im dualarimizi kabul et ve bize hayirli bir evlat nasip et' deyin ve o gece birlesin" demis. kral ve kralice elciyi bir guzel agarladiktan sonra bahceye tohum ekmeye gider ama eksik dua ederler 'Allah'im bize bir evlat ver de nasil verirsen ver'...

kralice hamile kalir ve aylar gecer...ulkenin her bir yerinde senlikler duzenlenir ve dogum ani gelir...kralice sancilar icindedir ama cocuk bir turlu dogmaz..ulkenin butun ebeleri yardima gelir ama hicbiri kraliceyi dogurtamaz. beceriksiz ebelerin de boynu bir guzel kilictan gecirilir. bunu duyan uvey anne "benim uvey kizim kraliceyi dogurtabilir" der...akli sira kizi kilictan gecirip ebediyyen ondan kurtulacaktir. bunu duyan kral kizi sarayina cagirtir. kiz saraya aglaya aglaya giderken, kralicenin hamile kalmasini saglayan elciyle karsilasir.

Elci: "Niye agliyorsun kizim?"
Kiz: "Kimsenin dogurtamadigi kralice icin ben gorevlendirildim ama biliyorum ki basaramayacagim ve benim de sonum digerleri gibi olum olacak..."
Elci" "korkma kizim, oncelikle beni dinle. kralice benim ona soyledigim duayi okumadigi icin Allah onu cezalandirdi ve ona bir yilan evlat nasip etti. kralice 9 aydir karninda bebek diye bir yilani tasidi ve buyuttu..onu dogurtabilmenin tek yolu odaya bir sut kazani koyman...kokuyu duyan yilan anne karnindan cikacaktir"

kiz elcinin sozlerine inanamaz ama tek caresi oldugunu da bilir ve sarayin yolunu tutar....



ARKASI YARIN :)

Thursday, March 5, 2009

kisa ve oz :)


..putperest olsam Nutella'ya tapardim..


yok bole bisi yaaa..ofiste oturup saatlerce nutella kasiklamak ve hic doymak bilmemek...twitter gibi post yazmak..garip bir Turkce tadinda dokturmek :p en iyisi susmak ve kasiklamaya devam etmek :)