Friday, February 27, 2009

law school'a ilk adim


dun eve giderken icimde garip bir his vardi posta kutusuna bakayim dedim :p nasil bir hisse artik bu? :)


vee michigan'dan ilk kabul kagidi geldi...bakalim diger okullar ne gondericek :))))



let the game begin :)



put yo hands up 4 Michigan!! :))))

Wednesday, February 18, 2009

artik yoksun

sen gideli 12 saat olmus...bizi terkedeli. teyze anne yarisidir derler ve ben o yariyi kaybettim bugun. hazirlamistik aslinda uzun zamandir bu sona kendimize ama inanamadim gidisine...telefon elimde coktum yerime bacaklarim tutmadi sanki..."kurtuldu" dediler senin icin. hic yasayamadigin hayattan insan nasil kurtulabilirdi ki? dile kolay tam 17 sene...17 senedir sana ait olmayan, senin kontrolun disinda bir hayat yasadin. hem de kalabaliklar icinde yapayalniz. o cok sevdigin cocuklarin sana sirtini donerek yasarken oldurmuslerdi zaten iclerinde seni. ama sen yine de sevdin onlari...anneydin cunku. ve annelik buydu belki de...tum terkedilmislige, sevgisizlige ve hastaliginin acisina ragmen tutkuyla sevebilmek kendinden olan parcani ve affedebilmek..sahi teyze affedebildin mi yasadiklarini, sana yasattiklarini? ben affedemedim...
dun aklimdaydin oysa ki..elim recel kavanozuna gittigimde hatiralarinla gelmistin. buyukada'da o bahcede gezisin, kis icin binbir turlu meyve toplayip recel yapisin...kim icindi hatirlamiyorum ama helva yaparken "sakin dokunmayin ben geliyorum hemen" deyisinden sonra kuzenle firlayip parmagimizi tencereye daldirisimiz...ve parmagimin deli gibi yanmasiyla mutfaga kosman...anneme soylemeyip parmagima elma kabuklari basisin, bir kere de "ben size demedim mi?" demeyisin. kizmazdin cunku kiyamazdin...

sonra o lanet hastalik...ve zamanla herseyini kaybedisin. gulusunu, sesini duymayali seneler oldu..en son gordugumde sarilamadim bile seni incitirim canini acitirim diye. sevindin ama gozlerinin isiltisindan belliydi...sacimi oksayamadin ama ben hissettim...

cok garip biliyor musun? bir insani bu kadar severken, aci cekmemesi icin olmesini istemek...tam 17 sene...senden ne cok sey goturdu...konusacak durumun olsa ne anlatirdin kimbilir. bir keresinde bizim evde kalirken bogazina bir sey kacmisti ve bogulmak uzereydin..panikledin. ne yapicagimi sasirdim, agladim sadece...annem olmasa, bakakalicaktim sana oylece. seni gormeyeli 4,5 sene olmus...gelemedim yanina, gelmek istemedim. o halde gorup hatirlamak istemedigim icin..kizdin mi bana? bekledin mi beni? affet beni olur mu?

cok uzgunum teyze...bu lanet olasi hastalik sana ve dayima miras kaldigi icin...hayatini yasayamadigin icin, bir anne olarak cocuklarinin sana sirt cevirmesine katlandigin icin...olumun bile sessiz, uyur gibi olmus...biliyorum simdi oralarda anneannem ve dedemle bulustugun icin cok mutlusun...zamani geldiginde gorusmek uzere canim teyzecim...seni cok seviyoruz...

Tuesday, February 17, 2009

nedir bu simdi?


onunla ayni zamanda usa'ya geldik, okullar baslamadan once kayit yapmaya geldigimizde tesaduf eseri tanistik. o gun masada otururken, bana herseyini anlatmaya basladi...sasirmistim. ben kolay kolay acilamam cunku oyle herkese. olaylari kendini kaptirarak anlatiyordu, aklim baska yerlere surukleniyordu onu dinlerken. sonra okullar falan acildi, birbirimizi hic gormedik ya da aramadik. 1-2 ay oyle devam etti, bir gun yine karsilastik ve sanki yillardir arkadasmisiz gibi oturup devam ettik kaldigimiz yerden. beraber agladigimiz gunler de oldu ama en cok gulduk...o kadar cok gulerdik ki milleti uyuz edicek kadar mutluyduk. yanlis yaptigini bile bile arkasinda durdum yaptiklarinin...delilikler yaptik, eglendik, kostuk ve de yorulduk...kardesim gibiydi, sanki onu korumam gerekiyormus gibi hissederdim cogu zaman. bu yuzden inanmadigim halde hep yanindaydim. aramiza kimseyi almayacak kadar iki bagli dosttuk. o kadar yakindik ki...birbirimizden saklayacagimiz hicbir sir kalmamisti sanki...




ben oyle sanmistim en azindan...tatil icin turkiye'ye gitmemle basladi hersey. emailleri kisa kisaydi, ya da ona ait degildi. dondugumde anlamistim herseyi. sonra buyuk, koca bir yalan meteor gibi dustu uzerimize. sadece kendini degil etrafindakileri de icine alan bagislanmasi zor yalanlar...hic sormadim "neden yaptin, neden boyle soyledin, ya da bunu bana nasil yaparsin?" diye..bir aciklamasi olamazdi cunku yaptiklarinin. aramadim, gormedim, gitmedim...kendiliginden basladigi gibi kendiliginden bitti dostlugumuz.

onceleri nefret ettim, adini bile duymak istemedim...zamanla silindi gitti. tr'ye temelli donmeden once gormek istedigini soylettirdi ortak bir arkadasimiza, pismanligini ve affedilmek istedigini...bir daha gormeyecektim zaten ve gittim bulusmaya. bir yabanci gibiydim...onun gozleri dolu doluydu bense birsey hissetmiyordum. ne kizginlik, ne ozlem, ne nefret...hicbir sey...o meshur siirde yazildigi gibiydi "bence artik sen de herkes gibisin" di. "neden yaptim bilmiyorum..aklim karisIktI...sen de yoktun" diyebildi. hicbir sey demedim...eskisi gibi dost olmak istedigini soyledi. "beni taniyorsun, bir kere guvenimi kaybedince eskisi gibi dost olamayiz" dedim. ne bekliyordu ki?? ona olan guvenim sifirken ve bir daha asla guvenmeyecegimi bile bile nasil ona dostum gozuyle bakabilirdim ki tekrardan...ama arkadas olduk...giderken yine hayatimin icine son bir defa daha edip terketti buralari...

bana yapilan hicbir seyi unutmam ama insanlari unuturum...aklima gelmez oyle hayatimdan cikardiklarim. bir kez o kapidan cikmissa kisi, benim icin bitmisse- ki ben kolay kolay iliskileri bitiren biri degilimdir, hatirlamam adi gecmedikce. kolay kapatirim o sayfalari. onu da unuttum, yaptiklarini da...adi gectikce 1-2 kelime ettim o kadar...taa ki bugune kadar! bugun girdigim bir forumdan mesaj geldi ustelik nickimi falan da bilmez...dile kolay 4,5 senedir hayatimda yoktu. nickini gorunce anladim o oldugunu...mesajini 5-6 sefer okudum ama cevap yazamadim. ne yazabilirim ki?

o dostlugumuzu dusunmeden yaptigi hatalari ben nereye sigdirip, "canim dostum" diyebilirim ki yeniden? bir kac gun daha -en azindan ne soylemem gerektigine karar verene kadar- mesaja cevap vermeyi dusunmuyorum. bakalim zaman ne gostericek...


Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin

Monday, February 9, 2009

10 subat 2005 ilk tanisma

tam 1 bucuk saat sonra yani gece 12yi vurdugunda...ben bir kere daha sukredecegim Allah'a ve bu hayata...ilk kez bu kadar sevebildigim icin, ilk kez tutkuyla birine bu kadar baglandigim icin, ve ilk kez bir insani ve onunla beraber tum duygulari bu kadar yogun yasadigim icin...

10 subat 2005...seni tanidigim gun...o soguk gecedeki kapidan girisin ve unutamadigim bakislarin...

ben hic ahkam kesmem pismanliklar uzerine. hani derler ya "yaptiklarimdan hic pisman olmadim!" koca bir yalannnn!! herkesin esek gibi pismanliklar yasadigini itiraf etmesi zor sadece. ben itiraf ediyorum! pismanliklarim oldu..en cok senden once yasadiklarima...seninle beraberken de araya sIkIstIrILmIs bir kac kucuk hikaye zinciri...inan bana ben o zincire halka eklemek istemedim hicbir zaman, ama adi ustunde pismanlik sen istemeden ekleniveriyorlar. 10 subat 2005ten bu yana ne cok sey degisti hayatimizda. herseyden once biz degistik! ama beraber degistik, beraber buyuduk ve buyuttuk.




bir yerde okumustum simdi kaynagini hatirlayamadigim..."dunyanin en uzun gecesi 21 Aralik degil, beni uzdugun gecedir. beni uzdugun, yordugun, yiprattigin gecedir..." yalan yok! canimi yaktigin cok gece oldu, o zamanlar gidebilecek gucum olsaydi gitmem gereken cok zamanlar da oldu. dunyanin uzerime yikildigi, altinda ezildigim, nefessiz kaldigim anlar da...bir asir gibi gecen agir ve yalniz geceler. biliyorum senin de oldu. ne cok uzerine gelirdim incir cekirdegini doldurmayacak seyler icin, bunaltirdim, soluksuz birakirdim. kacardin benden, sen kactikca ben daha cok kovalamaya calisirdim, calistikca elime yuzume bulastirirdim.

simdi hersey cok geride kaldi..sisli perdelerin ardindan izliyorum o uzun ve nefessiz geceleri. cunku oyle mutluyum ki, oyle seninle doluyum ki! hayatin sifresi sende gizliymis meger, ben gormekte gecikmisim. korkularim, suphelerim, ic hesaplasmalarim oyle doldurmus ki hayatimi, anlayamamisim. meger huzur bu kadar yanimdayken, ben saganak yagmurlarin altinda islanip durmusum bunca zaman.

iste bundandir sevgili ben seni hep yarin olecekmisim gibi seviyorum...yarin olmadan -olmeden- daha cok opesim, sarilasim, seni kalbimin icine sokasim geliyor. bu yuzdendir sevgili senden bir sey gizlememe istegim, ilk aklima geleni sacma da olsa seninle paylasmak icin direnmem. biliyorum sana tuhaf geliyor, belki de alistin bunca zaman sonra, bu kadar seffaf olmama...ama murathan mungan'in da dedigi gibi "ben sende butun asklarimi temize cektim!"


10 subat 2005-10 subat 2009-----Bilmiyorsun sevgili hala anlamiyorsun...bir zamanlar hiclikler ortasinda buldugun bu kalbin simdi herseyisin................ (Seku'nun Iku'su...)

inner voice








aralik ayinda girdigim su Allahin belasi LSAT sinavina, subatta yeniden girmeye karar verdigimde cogu okullarin sinav kontenjani dolmustu. en sonunda eve 1 saat uzaklikta kus ucmaz, kervan gecmez bir okulda yer buldum. is yerindekiler de "aman cok dikkat et, suc orani soyle yuksek, boyle olaylar oluyor bidibidibiibib" diye kafamin etini yediler resmen. ben de tabii sartladim kendimi ister istemez. yol git git bitmiyor, sabahin koru, uyku gozlerimden akiyor resmen. bir yandan da "ulan iku bosver sinavi ya, git evine yat, zaten oylesine giriyorsun, bir de manyak bir yerde sinava giriceksin" diye soyleniyorum...

neyse okula geldim yaw kimse yok ortalikta. bakiniyorum oyle acaba hangi binada sinav diye. tam oyle dusunurkeneee, arabanin camina biri hizli hizli vurdu. kalbim yerinden cikicak sandim bi an. neyse cami actim, "baltimore'dan buraya taksiyle geldim ve sadece 5$im var, para verir misin?"...diridirinnnnnn!! beynimde simsekler cakti bir an, ulan bunlar beni arabadan indirip bir guzel kaciricaklar, oldurecekler falan yaziyorum senaryolari..."yok param" dedim direk uzaklastim ordan. abi okulda bir allahin kulu da yok...! uzaktan izliyorum hala adami...elinde dosyasi falan var, ustu basi boya icinde, taksiciye soyleniyor bir yandan. en sonunda "ara polisi param yok napiyim, sinava gec kaliyorum zaten" dedi.

"Allah'im beni mi siniyorsun" diye dusunurken, aklima "pursuit of happyness" geldi. kendi kendime soylendim sonra da "ne pisliksin yaaa 3-5 kurus cikar da ver, bak o da sinava giricekmis"..neyse adamin yanina bir daha gittim. gozleri dolu dolu bakiyor bana, sinirinden ve caresizlikten aglayacak nerdeyse. taksimetreye baktim, taksici de polisle telefonda para odenmedigi icin sikayet ediyor... cikardim verdim. adam orda bildigi butun dualari etmeye basladi, tesekkur etti binlerce kere...nijerya'dan yeni geldigini, buralari bilmedigini, sinava girmek uzere oldugunu falan anlatmaya basladi.

uzuldum....bizim icin cok siradan olan bazi seyler, baskalarinin tum hayatini degistirecek oneme sahip oldugu icin. imkansizliklar icinde kendisinin bu son sansina herseyi goze alarak ulasma cabasina. ve kendimin bu kadar sansli oldugunu bilemeyecek kadar aptalca seyleri kafaya taktigima...

ayri siniflarda girdik sinava ve ben en cok onun iyi bir puan almasi icin dileklerde bulundum. sinavdan ciktiktan sonra bir sure bekledim (geri donus parasi olmadigini bildigim icin) ama etrafta yoktu. umarim evine donebilmistir ve umarim hayat onu daha fazla yormaz....