Wednesday, October 8, 2008

ates dustugu yeri yakar


bloglari gezinirken yine bugunku Hurriyet'in sayfasina girdim. Diyarbakir'da polis servisine ates acildigi ve su andaki belirlemelere gore 6 sehitin oldugu...........kelimelerin devami gelmedi. bogazima oyle bir yumru gelip oturdu ki, ofiste simdi gozlerim dolu dolu oturmaktayim.


8 yasima 5 gun kala...bahcede en yakin dostumla (kardesimle) yanyanayiz. 0 9 yasindaydi o zaman. salincagimin orda baska cocuklarla beraberiz. herkes salincaga binmek icin birbiriyle kavga ederken onunla ben susuyoruz. sonra abisi geldi yanimiza, ve biz uc kisi oyle suskunca oturmaya devam ediyoruz. evden gelen aglamalari, cigliklari duymuyoruz. yani duyduklarimiz sanki bizim evden degil de, tv'den geliyor. gunes yuzumuze vuruyor ama biz sanki o dunyanin disindayiz ve oturmus en uzak noktadan kendimizi izliyoruz.


o gunden 1 sene once, gecenin bir koru aglayarak size gelmistim. bugun benim dogum gunum, bize gelir misiniz demistim. sen eve yeni gelmistin..."kardeslerimi" de alarak bize gelmistiniz. hic resim cektirmeyi sevmezdin ama senden bana tek kalan o dogumgununde konusurken ciktigin resim...hic amcam yoktu ve seni amcam yerine koymustum. olumu yeni ogrendigim caglardi ve herkesin sirayla ebediyete kavustugunu dusunurdum. evin en kucugu oldugum icin de, durduk yere aglardim en son ben kalicam, yalniz olucam ve kim bana bakicak diye bunalimlara girerdim. bana olumun cok da adaletli bir sekilde alnimiza yazilmadigini ogrettin gidisinle. inanilmaz futbol hastaligin vardi ve sansli oldugun zamanlarda gorevli olarak maca giderdin. bir gun GALATASARAY macina beraber gidicektik ama once buyumem gerekiyordu. oyle demistin, oyle olmadi...simdi kazik kadar oldum ve bu kadar koyu GALATASARAYli olmama ragmen hic maca gitmedim...oyle harika bir baba, oyle harika bir estin ki, mahalledeki herkes ozenirdi seni uniformali halinle eve umut dolu gelisini gordugunde. ve bana her sabah 5'te hic sikayet etmeden, kendi cocuklarindan ayirmadan kapiyi acip, acikip acikmadigimi sorardin. ben de usulca esra'nin odasina girerdim.


sen oldugunde ben 8 yasina girmek uzereydim..gun sayiyordum dogum gunume, hep boyle yapardim o yaslarda. servisin bizim evin oraya yakin bir yerlerde taranmisti ve sen servisten inmek uzere oldugun icin kursunlarin tek hedefi sen olmustun. bir kac gun savas verdin, resimlerin boy boy gazetelerdeydi. o aksam yine gelmeni beklemistik, ama gelmedin...kimse ne oldugunu soylemiyordu. esra ve erkan bizdelerdi, seviniyorduk birlikte sabaha kadar oyun oynama planlari yapiyorduk. yanimizda bir tek ablam vardi. herkes bir yerlere gitmisti...oldugunun sabahi cigliklarla uyandik. ates o gun bizim uzerimize dusmustu, ve dustugu yerde oyle koca bir bosluk birakmisti ki, bizi bu dunyadan alip goturmustu. annemlerin sakladiklari gazeteleri bulmustuk. "sehit" yazmislardi adinin altina..sehit ne demekti, neden resimde elin yuzun kan icindeydi, doktorlarin agzina ve burnuna soktuklari o borular ne ise yariyordu? keske o resmi gormeseydim..keske seni hep o uniformali halinle hatirlayabilseydim...oldugunde tam 28 yasindaydin ve arkanda gencecik bir kadin ve iki cocuk biraktin. gidemedim, konusamadim, aglayamadim...koca bir yazi evde odamda gecirdim...arkandan soylenecek cok sey vardi ama anlatamadim.

simdi bile su yaziyi okuyunca her sey sacma geliyor cunku hicbir kelime biraktigin o boslugu anlatmaya yetmiyor. umarim oralarda mutlusundur...

0 aman eksik kalma: