kisacik

pazartesi son sinava girip, sali gunu turkiye yollarina dusucem...ve carsamba gunu istanbul'da olucam kismetse :) bu sefer cok uzun kalamiycam, 3 ocak geri donus ve 4 ocak yeni donem basliyor tabii finalleri verebilirsem :) simdilik bu kadar bloggirrr, gorusurukkk!

yangin ve menapozlu komsu

bugun hayatim cok heyecanliydi blogger kardes..simdi okuldan eve geldim, biraz msn'de konusayim dedim babamlarla..konusmadan once de cay suyu koydum, naneli cay icmek icin. neyse sonra ben bi ara dalmisim ole nasil olduysa...burnuma bir koku geldi ama o kadar uyku sersemiyim ki, kalkip kalkmamak arasinda direniyorum.

en sonunda kalktim, allah suyu unuttum diye mutfaga kosarken, odamin kapisini acmamla her taraf dumanla doldu bir anda. kostura kostura mutfaga girdim, cayin altini yakacagim yerde corbanin altini yakmisim ve tencere yanmis..goz gozu gormuyor, iyicene panikledim. butun camlari, kapiyi, balkon kapisini acarken, butun binada alarmlar calmaya basladi. itfaiye yolda diye otomatik mesaj bagirip bagirip duruyor. dumani dagitmaya calisiyorum bir yandan, o arada uzerime bisiler almaya calisiyorum. disarda 1-2 komsu var beklesiyorlar. ve ta daa 3 tane kocaman itfaiye arabasi binanin onune geldi. burda hep bole zaten, asla tek gelmezler, goren bina yaniyor sanir.

neyse itfaiye girdi iceri, iyi misiniz falan diye bakiyorlar. kocaman fanlarla dumani cektiler, bir yandan da rapor tutuyorlar. binadan yetkililer geldi ve benim salonu bir gorsen her yerde kartonlar, kitaplar, kalemler, polarlar..yani her sey her yerde.. yanik tencere ve yanik kepce de mutfagin orta yerinde. neyse bu islemler bittikten ve ben sakinlestikten sonra seku'yu aradim. tam onunla konusurken kapi caldi, karsimda 45-50 yaslarinda bir kadin. konusma aynen soyle:

Kadin: bina yetkilisi burda mi hala?
Ben: hayir, cikti biraz once.
K: yangin neyden cikti?
B: yemek yapiyordum da ondan (kim bu kadin diorum icimden bi yandan da)
K: eger burda yasamak istiyorsaniz, daha sorumlu olmalisiniz, burda cocuklarim var benim vidivididiviicvididi
B: yangin bilerek cikmaz herhalde hanfendi. hem sen kimsin de bana boyle konusuyorsun?
K: bidibidididibibibiib
kadinin suratina bakilir ve kapi ardina kadar acilip sakkk diye yuzune carpilir, suratta muhtesem gulumsemeyle.

kadin bir sure daha orda konustu, sonra cekti gitti.

ulan manyak misin nesin, zaten asabim bozulmus, paniklemisim bir de bu salak kari gecmis olsun diyecegine gelmis neler diyor. yani tr'de olsaydi bu olay abartisiz kadinin sacini basini yolardim. oyle sinirlendim yaaa!!

Allah'im lutfen aci bu kuluna ve bir an once su igrenc yerden DC'ye transferini sagla, lutfen, lutfen, lutfennnn!!!

sadakat

Sadakat
Ne menem seydir bu sadakat
Sadakat
Sir saklamak midir, sessiz kalmak midir
Kiyametin kopacagini bile bile
OLUM GIBIDIR SADAKAT
PAZARLIGI OLMAZ
BIR KERE CIZGIYI GECTIN MI
YOKTUR DONUSU!
Ne umutlar fisildarsa fisildasin sana
Hayat ceker gider
Sadik kalmaz sonunda!
Ama kotuluk oyle mi
Hep yanibasindadir insanin
Sozler verilir, sozler unutulur
Gun gelir ihanet eden sadakat ister
Sadaka gibi verilmez sadakat
Isteyen hepsini ister!
SEVDIGINE SADIK KALAN ADAM, KENDINDEN VAZGECEBILENDIR!!

Sadakat sevdiginin kalbini cikarip avucunda tutmaktir

Ama sadakat gerektiginde o yuregi firlatip yere atmaktir

Sadakat ya birine dogru kosmaktir, ya birinden kacmaktir

SADAKAT ERDEM DEGILDIR ASLINDA, SEVGIDEN KOR OLMAKTIR

Hep kactigin seye, eninde sonunda yakalanmaktir sadakat

Yemin etmeden bir daha dusun cunku

Sadakatla baslayan hersey, ihanetle biter!

final dramasi

1 hafta sonra finallerim basliyor. okuyorum, okuyorum ama bir turlu konsantre olamiyorum! su finallerden iyi not alip washington dc'ye donmek tek hayalim...seku'yu ozluyorum ben yaa, hatta senelerdir sikayet ettigim dc'yi bile ozluyorum :(

Safak: 147!

ucurum

Savasmak hasminla savasmak degildir aslinda

Savasmak ozunde kacinilmaz sona karsi savasmaktir

O yuzden o sona arkani doneceksin

Arkandaki ucurum yokmus gibi sallayacaksin bir sonraki yumrugu

Cunku kazanmak sonunda sadece bir gun daha kazanmaktir

Savasirken goremezsin

Bazi savaslari kazanamazsin

Artik durmali ve geri cekilmelisin

Simdi sira kendini hazirlamakta

Artik erteleyecek vaktin yok

SIkI sIkI saril sevdiklerine

Cunku sira en zor karari vermekte

Sira en zor ihtimali secmekte

Savasmak demek korkularin gercek olmasi demek

Sevdigini korumak icin savasman yetmezse eger

En karanlik care onun sevgisini oldurmektir

Sevdigini kurtarmak icin en kotu ihtimal, en son yol

Ona ihanet etmektir

bak icime gor beni

canim cok sIkkIn... duvarlar sanki uzerime uzerime geliyor..boyle manik depresif durumdayim. bi an geliyor benden mutlusu yok, bi an geliyor ciglar yagiyor sanki uzerime. her seyi sorgulamaya basladim, sorgulamaya basladigim seyler ise beni mutsuz ediyor.

zamaninda beni ben eden seyler sanki simdi tikandi kaldi..emin olamiyorum artik hicbir seyden. sanki yalnizim, yapayalnizim ve oturmus izliyorum..ve sanki izledigim hayat benim degil de bir baskasinin. icimden geceni anlatmak zor ve de korkutucu. bazi seylerle yuzlesmeye cesaretim yok, o yuzden anlik duygularin icinde kayboluyorum simdilik.

------------------------------------

X: salagim ben ya valla salagim, aptalim ya! aman tatsizlik olmasin, kavga gurultu cikmasin, eninde sonunda her sey yoluna girer. kor muyum ben? salak miyim, aptal miyim? nasil gormem??

Y: insan goruyor, goruyor da, gormek istemiyor! gercek orda kabak gibi karsinda duruyor, sen basini ceviriyorsun...kondurmuyorsun..sevgi acayip bir sey. akildan, fikirden gectim, gormek bile insana zor geliyor.

--------------------------------------

belki son defa , belki yillardan sonra

sirlar içimde , korkarim anlatmaya

ask alir beni , kandirir beni

küçük bi çocuk gibi

sen güzel kadin , hiç mi mutlu olmadin

hiç mi sevmedin , hep mi yarim kaldin

belki bilmeden bekledin beni

beni sana kader getirdi

içimden geçen senin içinden geçer mi

nasil saklarim seni ne çok sevdigimi

benim içimden geçen senin içinden de geçer mi

ama nasil saklarim seni ne çok sevdigimi

sözler az kalir , çaresiz kalir

gözler anlatir , aski gözler anlatir

----------

kapalicarsi dizisini izleyen var mi bilmiyorum ama, gecen haftaki bolumunde olgun simsek'in oyunculuguna hayran kaldim. bir de turku pek fazla sevmeme ragmen o nasil turku soyleyistir ya!! insanin icini acitiyo resmen...izlemek isteyenler icin link:

http://www.youtube.com/watch?v=5amgwieLRGY

youtube'a giremeyenler icin: http://fizy.com/s/1am5oa

ihanet

Bir kere ihanete ugradin mi

Anilar sana bataklik olur

Hatirladikca cekerler seni iceri

Hatirladikca affetmek istersin

Cunku affetmek unutmak demek

Oncesini hatirladikca

Sonrasini unutmak istersin

Cirpinma bosuna

O HANCER BIR KERE SAPLANINCA SIRTINA

CIKARMAYA KALKTIKCA IYICE KALBINE GOMERSIN!!

birinin pesinden ne kadar cok kosarsan, o kadar yalniz kaliyorsun!

artik cok gec

bu kadar gece kaldin mi

artik istesen de gidemezsin

caresiz icinde bitmeyen bir umut yasayacaksin ayni gune en bastan

belki bu sefer korurlar seni

belki bu sefer yalan soylemezler sana

bu sefer cagirdiklarinda seni yanlarina

bu sefer...

belki yine sokmazlar sirtina o hanceri

gecmise donmek baska, gecmisi silmek baska

bir kere akti mi zamanin icinden

suyun yolu degismez

unutma

BIN KERE DONSEN O GUNE

BIN KERE IHANET EDECEKLER SANA

herkes dogasinin geregini yapar

BIN KERE IHANET ETSELER SANA

CARESI YOK

BIN KERE GIDERSIN YANLARINA...

gidis

Kotu seyler yaptim hayatta
Ama bana kotu diyen adam hic sevmemis demektir
Cunku siz kimi kandiriyorsunuz
Birini sevmek baska herseyi daha az sevmek demek degil mi?
Birini secmek baska herseyi atese atmak demek
Biriyle gitmek, biriyle gercekten cekip dibine kadar gitmek
Arkandaki herkesi oldurmek demek

Geriye bakmak yok
Bir kere karar verdin mi
Herseyi, herkesi birakacaksin arkanda
Olmazsa kesip atacaksin kalbini
Kalmak isteyen her parcani sokup atacaksin,
Elini kalbini ruhunu atacaksin gerekirse
Herseyi atacaksin ama
Sonunda senden hicbir sey kalmaycak gidebilecek

bu isin sonu nasil bitecek bilmiyorum sanma
biliyorum
bu oyun mezarda basladi, mezarda bitecek
oyle bir oyuna giristim ki seninle
kazanmam mumkun degil!
denemedim sanma
kendimden biliyorum
a$Ik insan sevgisine degil, ofkesine yenilir sonunda
oyle kiziyorum ki ona, oyle bitmez tukenmez bir ofkem var ki ona
nereye gidersem gideyim
sonunda bir tek onun kollarinda diniyor ofkem!

hayatin kurali

hayatin kurali bu
ne kadar uzaga gidersen git basladigin yere donersin sonunda
ne kadar degisirsen degis, nerede mutlu olduysan hep oraya cevirirsin kafani
ne kadar terbiye etsen de susturamazsin icindeki canavari
nereye gidersen git sunu unutma
herkes gun olur evine geri doner

bazen oyle acir ki icin
o aciyla degistin sanirsin
simdi dersin simdi herseyi yapabilirim artik
bazen hayat seni oyle zorlar ki
yolun basinda kimdin onu unutursun
zorunu benden duy
herkese yalan soylemen yetmez artik
bundan boyle bir basina kalsan da
artik kendin olamazsin

bazen ask oyle gucludur ki, ucurumdan atlar yola devam edersin

nasıl sevdiğimi nasıl sevdiğini düşünüp susuyorum..

1 gunde 3 post..ama simdiki yazi bana degil kendini bilmez bir deli'ye ait...o kadar guzel yazmis ve bu yazi beni o kadar iyi anlatiyor ki! kendisinden izin alip yayinlamak istedim:

''olmadı gitti..ben seni affettim..''

dinledikçe neler neler geçiyor aklımdan...bildiklerimi anlatırsam sanki canımıda ,sarfettiğim her kelimede verecekmişim gibi hissediyorum..aslında büyütülecek bu kadar da büyük bir şey yok..her zamanki bozuk yumurtalar..

''yok pişman değilim..asla kırgın değilim..ağlasam ne fark eder..''

uzun zamandır beni ilgilendirmeyen daha doğrusu beni üzeceğini düşündüğüm bir çok şey hakkında hiç bir şey bilmemek için çırpınıyorum.hatta özel bir çaba sarfediyorum diyebiliriz..ama olmuyor..aslında bir taraftan da dua ediyorum benim bilmediğim şeyler yoktur inşallah diye ama oluyor..insanız çünkü oluyor..tatmin olmasını beklediğimiz duygularımız var..ama diğer yandan da duygularımız var bazen nereye koyacağımızı nerde saklayacağımızı bazen bi kavonozda yıllarca bekletmeyi istediğimiz duygularımız..

''çok canım yandı''

lafı uzattım.işte bunlar yüzünden istemesemde herşeyi bilmeyi , bir bakıyorum karşımda duruyor tanıyamadığım harflerden oluşan anlamanını bilmediğim cümleler..anlamını bilmiyorum diyorum çünkü anlamaya başladığımda canım yanıyor..bütün bedenimin kokuştuğunu ,aldığım her nefesin iğrenç kokular yaydığını hissediyorum bilmemem gereken her yeni bir şey öğrendiğimde..ve bu defa anladımki artık tepkide veremiyorum..haykırmıyorum deli deli..sorular sormuyorum..anlamaya çalışıyorum..kabullenmiyorumda..ne zaman dolup taşacağımı , nerde boşalıp biteceğimi düşünmüyorum ..ve kabustan uyandırıyorum kendimi hemen..nasıl sevdiğimi nasıl sevdiğini hatırlayıp susuyorum..ve ardından hemen uyuyorum..


biliyorum bir gün herşey unutulup en güzel günlerimiz ve biz kalacağız..sadece ikimiz..işte bu yüzden sırf bu yüzden anlamaya çalışırken neyi anlamaya çalıştığımı unutuyor olmam..

hayalet

-Kimseye anlatmiyor musun?
Neyi?
-Kafani kurcalayan seyi
Anlatilacak bir sey yok ki
-Her zaman anlaticak bir seyler vardir, dogru insani buldugunda tabii
Sen buldun mu?
-Ben artik fazla supheciyim, bulsam da bu saatten sonra inanmam artik!

Bir gun bir daha kavusamayacaginiz bir seyi olumune arzularsaniz eger
Hic sahip olmadiginiz bir babaya sadece duslerinizde sarildiysaniz defalarca
Bir gun yuvanizdan cikip bir daha hic donmediyseniz oraya
Sizi olduren seyi delicesine sevdiyseniz bir zaman
Ona bir daha sarilabilmek icin
Bilirsiniz nelerden vazgecebileceginizi
Birini oyle sevdiyseniz eger
Sakin unutmayin
Sizin dokunusuzla
Bir hayaletin nasil da cabucak hayat buldugunu

M. K. Ataturk-Father of Turks-Great Leader

soz

Inaniyorum soyledigini candan soyledigine

Ama bugunku karar

Yarin bozulur cok kez

Kendi kendimize verdigimiz sozu tutmak

En cabuk unuttugumuz seydir ne yapsak

Madem ki bu dunya bile yok olacak bir gun

Sevginin bitmesine insan neden uzulsun

Ask mi kaderi kovalar kader mi aski

Daha kimseler cozemedi bu bilmeceyi

yalan

Birini cok sevdiginizde, o sizi cok uzse de, O'nun yaninda aglamak istersiniz...O size korkunc bir sey yapsa da, O'nun kollarinda teselli bulmak istersiniz...
Birini cok sevdiginizde, size bin kere de yalan soylese, yine de herkesten cok Ona inanmak istersiniz...

Sakin tek bir kelime daha etme, sakin tek bir yalan daha soyleme. Niye biliyor musun? Cunku inanirim...! Onca seyden sonra simdi tek bir cumle et, gozlerime bakip beni sevdigini soyle, gercek olmadigini bal gibi bilirim, ama yine de sana inanirim...O yuzden sakin tek bir kelime etme, sakin...

oysa herkes oldurur sevdigini
kulak verin bu dediklerime
kimi bi bakisiyla yapar bunu, kimi dalkavukca sozlerle
korkaklar opucuk ile oldurur, yurekliler kilic darbeleriyle
kimi gencken oldurur sevdigini, kimi yasliyken
sehvetli ellerle bogar kimi, kimi altindan ellerle
merhametli kisi bicak kullanir
cunku bicakla olen cabuk sogur
kimi yeterince sevmez, kimi fazla sever
kimi satar, kimi de satin alir
kimi gozyasi doker oldururken
kimi kili kipirdamadan
cunku herkes oldurur sevdigini
ama herkes oldurdu diye, olmez...

biraz katmer biraz gozyasi

haftalardir ne yazmak icin motivasyonum ne de zamanim vardi. ama bugun cok duygulandim ben ya :(( babamlarla gecenlerde konusuyordum "canim coookk katmer istiyor" falan dedim. benim vardir boyle arada krizlerim, olmadik zamanlarda olmadik seyler isterim. katmerin bir kac cesidi var ama SIVAS katmeri bambaska :))) neyse bunu duyan babacik, Sivas'ta ne kadar akraba varsa arar ve unu, tereyagi, peyniri aninda siparis eder. gelen malzemelerle annecik bir guzel hazirlar katmeri, sonra babacik bunlari bir guzel vakumlatir ve istanbul'dan michigan'a katmerler ve o nefis peynir yola cikarrrr....

iku bugun gelen koliyi heyecanla acar ve katmerleri gorunce elleri titreyerek vakumu resmen parcalar :p ilk katmer, peynirle bir guzel mideye indirildikten sonra iku'nun gozler hafifce nemlenir. muhtesem anne babaya sahip olmak bir yana, hicbir zaman onlar gibi harika birer ebeveyn olmanin mumkun olmayacagini da anlar...

Surpriz!!

blogggirrrr,
kizim inanmiycan ne oldu?? sevgilim gunlerdir sana bir surprizim var deyip deyip duruyordu...kendisi su aralar turkiye'de..neyse ben soyle dedikce, soylemem soylemem deyip beni catlatmaya ugrasiyordu. bugun ben aniden rahatsizlaninca, cok merak etti sevgilim :( "iyilesirsen surprizimi soylerim" dedi..tabii ben hemen sesimi duzeltmeye calistim, hadi soyleeeee neeeaaolllurrrrr dedim :p simdi burasi cok kalabalik askim, emailine yazicam dedi..iyi taamamm dedim, bi yandan da allah allah emailime ne yazicak ki falan diorum. icimden de insallah emaille evlenme teklifi etmez dedim ahahahahahhaha :p
neyse email geldi...resim yollamis, yukleniyor falan derken...bi anda ta-daaaaa!!!
hani boyle $okla mutluluk arasi gider gelirsin ya, ne diyecegimi sasirdim :))))) o da hosuma gitmedigini sandi deli bu cocuk yaaaaa!!! :))))
BEN ONA RESMEN ASIGIMMMMM!!!

safak: 231

iku'nun hic bilinmeyen 7 boyutu :p

kendini bilmez bir deli beni mimlemis ve kendim hakkinda ilginc 7 sey yazmami istemis:

-19 sayisinin hayatimda cok buyuk bir onemi var. bu sayi hic olmadik yerlerde bile karsima cikar. rastlantisal bir sekilde cogu zaman en onemli seyleri ya da beni mutlu eden zamanlari da ayin 19unda yasarim.

-secimlerime cok bagliyim, eger bir seyde karar kildiysam bunun degismesi imkansiza yakindir. yaptigim secim yanlis olsa bile kendime bile itiraf edemem ve sonuclarina katlanmayi dahi goze alirim.

-klostrofobim (boyle mi yaziliyordu ya??) var. dar yerlere giremem, ruhum daralir, nefes alamayacakmisim gibi hissederim. bu yuzden evin icinde bile cok sayida pencere olmasini, ferah ve aydinlik olmasini tercih ederim, asansorlere yalniz binemem, hele eski gibi gorunuyorsa yanimda birileri bile olsa binemem. cikacagim katin hicbir onemi yok, merdivenleri kullanirim.

-kedilerden feci derecede tirsiyorum.

-yunuslari inanilmaz seviyorum, yunuslu olan her seyin benim olmasini istiyorum :)

-hayatim boyunca ailem disinda sadece tek bir kisinin (Seku) yaninda agladim. bana gore aglamak tek basinayken yapilmasi gerekilen bir aktivite.

-yemek yemeyi o kadar cok seviyorum ki, en berbat gunde bile iyi bir yemek beni kendime iyi hissetirebilir.

Safak: 241

ego vs. love

bugun alisveris merkezinde oyle deli gibi gezip, bir kac bisey aldiktan sonra kendimi direk eve attim. iki gundur hic durmadan yagmur yagiyor ve hava deli soguk. burasi boyleyse kanada'nin hali icler acisi :p...neyse kendime nescafe yaptim bir guzel, sicak sicak esofmanlarimi da giydim...guya ders calisicam ama canim hiiccc istemiyor bu aksam. eve henuz tv almadim, acikcasi bir sure daha da almayi dusunmuyorum.

oysa simdi acayip film modundayim, bir elimde nescafe, bir elimde oreo'lar offff...belki netten film indirebilirim gibi cakalliklar yapayim dedim. he's just not that into you filmini daha once izlemistim. ve su andaki ruh halime uyar diye, bir kez daha izleyeyim dedim. ozellikle ben affleck'in su evlenme teklifi ettigi sahneyi izlemek istiyordum. neyse google'da gezinirken bir yoruma rastladim ve cok hosuma gitti...aynen kopyaliyorum buraya:

"Frankly, the best scene next to Connelly's was Ben Affleck's proposal. His character really grew up when he said he could not be happy if the woman he loved wasn't. I know, happiness is an inside job, but having someone care enough for you to sacrifice and want your happiness is a real blessing. That's what an adult, meaningful relationship can be if you put aside your ego for the sake of the one you love. Doesn't have to be all the time, but to recognize when it's necessary is a true sign of maturity."

Turkce cevirisi:

Acikcasi, Connelly'nin sahnesinden sonra en iyisi Ben Affleck'in evlenme teklifi ettigi sahneydi. Sevdigi kadin mutlu olmadigi surece, mutlu olamayacagini soyledigi zaman filmdeki karakteri buyudu. Biliyorum ki, mutluluk icten kaynaklanan birsey, ama birinin senin mutlulugunu istemesi ve bunun icin fedakarlikta bulunmasi gercek bir nimet. Eger egonu sevgin icin bir kenara koyabiliyorsan, o zaman olgunlasmis ve anlamli bir iliskin var demektir. Bu her zaman boyle olmak zorunda degil, ama gerektigi zaman olmasi olgunlugun gercek isaretidir.

o kadar dogru ve o kadar gunlerdir anlatmaya calistigim seylerin ozeti ki bu sozler...takilip kaldim oyle bir sure. bu sozler uzerine yorum yapilanacak cok sey var aslinda. ama ben simdilik yorumsuz kalmayi tercih ediyorum...

Safak: 244

put yo hands up for michigan!

blogggirimmm, hayirsizimm!

hic sormuyon iku ne alemdesin, ne yaptin diye?? basima gelenlerden de haberin yok tabii :p bildigin gibi tr tatili sona erdi..ucaktayken saatler gecmek bilmedi, sevgiliyi gorucem diye. ucaktan indigimde zaten hasat olmusum 13 saattir otur otur..bir de gumrukteki amca demez mi, ikinci sorgulamaya alinacaksin..haydaaaa!! neyse gittim ikinci sorgulamanin yapildigi yere, benim gibi bi 50 kisi daha var ama hepsi bole entari giyen, uzun sakallari olan arap abilerim, amcalarim :) ben girince kafalar bir cevrildi, ben de koseye sindim oyle, sadece gozleri gorunen bir ablanin yanina..yani sanirim ablaydi :p

3,5 saat siranin bana gelmesini bekledim..ve kadin bana soru sormadan muhru basti gecebilirsin dedi. ulan madem soru sormuycaktin ne diye beklettin beni diyemedim tabii, kibarca gulumseyip bavullarimi alip toz oldum aninda ordan. oyle yorgunum, oyle perisanim ki, tek istedigim sicak bi dus ondan sonra sevgiliyi gormek...ama saat gece 11 olunca sevgili benim o boktan halimi duzeltmemi beklemeden gordu..oyle bir sarilmisim kiiiii, yorgunluk falan kalmadi, dizlerimin bagi cozuldu nerdeyse.

ertesi gun butun gun beraberdik, sonra ben sabaha karsi yola cikmak zorunda kaldim..evet sevgilimi sadece 1 guncuk gorebildim :(((((( okulun oldugu yere yola ciktik..tam 14 saat yollarda perisan olduk derken illinois'e vardik. chicago falan olsa muhtesem olurdu ama gittigim yerde in cin top oynuyo. oyle kucuk bi kasabaya gelmisim..hayalleri suya dusen ben oyle etrafa bakiniyorum kucuk emrah gibi...herkes de bana uzaydan gelmisim gibi bakinio oyle. okula gittim, nerde kalabilirim, nereler iyi guvenli falan diye soruyorum. herkesin tek dedigi sey okulun cevresinden uzak durmam, evlere giren hirsizlardan manyaklardan falan bahsediyorlar..tabii ben yusuf yusuf...sevgili bi yandan, aile bi yandan...hepsi geri don diyor..3-4 gun ev aradim, ve 4.gunun sonunda osuruktan dedigim beni kabul edenlerden okullardan birine email attim. "abiler ben ettim siz etmeyin. teklifi reddettim, ne olur beni kabul edin" diye boyle aglamakli falan...2-3 saat icinde onay gelince, hemen diger okula haber verdim kaydimi aldirmak icin.

okulun acilmasina 1 gun kala ben bu sefer de kendimi illinois'ten michigan yollarina vurdum. su anda detroit'e 20 dakika uzakliktayim :) yaklasik 4-5 gundur burdayim, ev cok guzel, yer cok guzel ama buzzzz gibiii..agustosdayiz ama ben dun montumu giyip disari ciktim..okulun baslamasina 1 hafta var ama 300 kusur sayfalik odevim var...evet daha okul baslamadan, amcalar gozumuzu korkutmaya calisiyorlar :p ama ben supergirl'ummm nihahahahhaaah :)

onumuzdeki 8 ay boyunca michigan'da olucam, anlatilicak cok sey var ama simdilik bir kac seyi kendime sakliyorum. vakti gelince buraya yazicam insallah :)

safak: 245!!!

geri donus

haftalar oldu yazmayali..biliyorum coookk ihmal ettim :( turkiye tatili 1-2 gun icinde son bulacak veee sonunda sevgilime kavusucammm!! yayyy!! :p
bu arada neler yaptim? kibris, ankara ve sivas gezileri haric istanbul'daydim. en yakin arkadaslarimdan biri evlendi ve evet benim icin cok garip bir andi. 13 yasindan beri tanidigim o minik kiz buyumus, harika bir gelin olmustu. deli gibi eglendik, bol bol gobek attik, shot'lari yuvarladik :), barkovizyonda duygusallastik ve gecenin sonunda cicegini atip balayina kosa kosa gitti :p

kibris icin soylenebilecek tek sey deniz tam anlamiyla muhtesemdi. buraya ekliycem resimlerini sevgili blogggiirrr..tatile gidemeyenler icin goz banyosu olsun :P ankara ise sevdicegin buyudugu yer oldugu icin gozumde bambaska bir yere sahip..tesaduf eseri oldu aslinda ankara gezisi (benim hayalim hep sevdicekle gitmekti ilk kez ama kismet olmadi). ankara'dan sonra da sivas'a gectik. annecigin ve babacigin dogdugu yerleri gorduk, tanimadigim 36486383 tane akrabam oldugunu kesfettim :))) kangallarla oyunlar oynayip, bol bolll piknik yaptik :p

istanbul'sa her zamanki gibiydi. deli gibi trafik, simsicak hava ve buyuleyici bogaz :)
cok yakinda washington dc'ye geri donuyorum ve fazla kalmadan esyalarimi toplayip illinois'e tasiniyorum... :((((( okul aciliyor ve hatta daha acilmadan ilk dava incelemesini emaille gondermisler odev seklinde saolsunlar hhhrrrrrr >:( ayin 1'inde de sevgilim tr'ye tatile geliyor..yani tam kavustuk derken yine bir sure ayri kalicaz :(
belki yine bir kac hafta yazamayabilirim. malum tasinma, ev bulma, internetin baglanmasi, yeni yere adaptasyon, esya mesya derdi derken bu zulapha kafayi yemezse hizli bir donus yapicak blogggiiirrr camiasina :)

bunalim, bunalim, bunalim

yazmayali haftalar oldu..cok ihmal ettim biliyorum ama her blogger'i acisimda kilitlenip kaliyorum. zaten bu aralar bi dengesizliktir gidiyor. tam duzeldim diyorum, kendimi kutluyorum..sonra kabus yeniden basliyor. manik depresif bi hal aldim resmen. bi an cok mutluyum, dunyadaki hicbir sey beni yikamaz modundayim, deli bi enerji fazlaligi oluyor. sonra bi an geliyor sacma sapan seylere aglayasim geliyor. biri dokunsa, hafif bi aksilik olsa, ya da kafamda olur olmaz senaryolar yazmaya baslasam aninda parlayiveriyorum. bir sinir, bir uzuntu, bir deli gibi mutlu olmalar...

sevgilimi ozledim..bu arada en fazla beni cekende ne yazik ki o...dun gece aradim bir kac sefer, ulasamayinca dellendim. aradaki 7 saat fark da cabasi...sonra da uyanmasini bekledim. uyanir uyanmaz da cemkirdim resmen. oyle sinirim ki, ben bile kendime dayanamiyorum. kendine gel falan diyorum, ama yok toparlanamiyorum.

bunun haricinde iki gundur lahana corbasi diyeti yapiyorum...dunden beri 1 kilo verdim. evde oturup lahana corbami yanima alip, kanaldan kanala zap yapiyorum. kocam sana emanet, yemekteyiz, eski dizilerin tekrarlari, ipod'u acip mekik cekiyorum, kendime yeni ev bakiyorum internetten, disari ciktigimda trafikte milletle tartisiyorum, alisveris, alisveris, alisveris, aile yemekleri..oooeeeehhhhhhh..yazarken bile icime fenalik geldi. duzelir duzelmez bomba gibi donecegim insallahhhhhhh.....

welcome to istanbul!

cuma gunu ogleden sonra istanbul'a geldigim saniyeden itibaren bir kosusturmadir gidiyor...henuz tum sulaleyle gorusemedim ama sagolsun telefonlar susmak bilmiyor, bunun uzerine bir de annemlerin tasinma olayi girdiginden beri uykular, internete girmeler, oturup iki lokma birsey yemeler haram oldu :) emlakcilarin cok sinir varliklar olduklarini kesfettim bu bir arti mesela :p gunde yaklasik 394893 tane ev baktigimizdan olsa gerek, eve gelir gelmez kendimi soguk carsaflarin arasina zor atiyorum :p

nete gunlerdir anca girebildim, tabii bloglari gezecek vaktim de olmadi ne yazik ki :( ilerleyen gunlerde bu soruna bir cozum ureticem insallah yani herhalde :p bunun haricinde herhangi bir blogger zirvesine de acik olabilirim :))))

hayatimdan silmek uzere oldugum iki kisi var, ikisi de su aralar fena kasiniyorlar...hadi hayirlisi!

tell everybody I'm back in town

3-2-1!

Cuma gunu Istanbul'dayim ve daha uzunnnnn bir sure orda olacagim! :)

Iku & Seku 4 eva!

Sevgilim, Yasama Sebebim, Hayatimin Anlami,

Gunler gunlerin ardinda tam 4 seneyi geride biraktik bugun. Guluslerimiz, sinirden delirislerimiz, sabredislerimiz, sarilmalarimiz, anlayissizliklarimiz, bencilliklerimiz, hayallerimiz, aglayislarimiz, mutluluklarimiz, kiskancliklarimiz ve daha sayamayacagim bir ton sey…

Hani sabah uyaniyorum ya alarm sesiyle beraber aklimdan gecen ilk sey adin oluyor: SERKAN…ismin oylesine icimi yakiyor ki, oyle bir askla dolduruyor ki kalbimi…nefes alamiyorum bazen. Sonra gozlerinde yeniden hayat buluyorum, opuslerinde, sarilislarinda…sesini duyuyorum, gulusunu, sabahki o homurdanmalarin yerini neseye birakinca rahatliyorum..sebeklikler yapiyorum, cocuklasiyorum, kucucuk minicik oluyorum seninle beraber.

Ben bambaska biriyim seninleyken, bambaska bir dunyada, bambaska seviyorum. Yuzumu kalbine yasladigimda duydugum her kalp atisin beni degistiriyor. Bu dunyadan kopup bulutlar uzerinde geziniyorum. 4 sene gecti sevgili koca bir 4 sene…ve bu 4 senede seni ozlemedigim, seni dusunmedigim, seni sevmedigim tek bir gun dahi olmadi…

Ben sana hayatimi verecek kadar, ben seni gururumu hice sayacak kadar, ben senin yaninda cekinmeden aglayacak kadar, ben sana hic sorgusuzca inanacak kadar, ben seni mutlu etmek icin kendimi unutacak kadar, ben seni masallarin buyusunde ama bu dunyanin ve mahserin gercekligi kadar cok seviyorum...!

Anladim
Yok!
Cok dondum
Cok dolastim
Yok!
EN GUZELI SENIN GOZLERIN
Gozlerin cocuklugumuz kadar sicak
Ve gozlerin kalan omrumuz kadar derin

Donenlere kusme sakin
Sen dunyaya kusebilir misin?
Belki kimine gore baba ocagi,
Kimine gore yar kucagi su kurkcu dukkani dedigin
VE BELKI DE HER YOLUN SONUNDAN SANA DONMEK
EN GUZEL YANI SU GENCLIGIN

Cunku yok
Cok dondum
Cok dolastim yok
Ve ben de anladim
SERKAN VARKEN SURETE GEREK YOK....!!

fenerbahce oldu KEDERBAHCE :)

26 yillik hasret suruyor hadi seneye Allah kerim :p

iyi ki dogmusum!! :)

iyi ki dogmusum ben yaaaa!! ben olmasam ne olurdu kimbilir :p

hediyeler icin posta kutusu adresi veriorum, bi zahmet oraya $eeettirin kuzucuklarim :)))

saka bir yana ceyrek asir olmusum lenn, bohuhuhuhuhuhhuh :( :)))))))))))

hidrellez

hayatimdaki ilk ve son hidrellez kutlamasi 9 yasinda olmustu..soyle ki; annem bize (ablam, abim ve ben) uc tane kese vermisti. "hadi herkes istediklerini yazsin, sonra keseye koyup bahcedeki gul'un uzerine koyalim" falan demisti...benim cok keko oldugum bu donemler ilk kez karsi cinse :p ilgi duydugum donemle cakismaktadir :)) (nasil cumle oldu yaw bu). neyse iste ben aldim bir kagit yaziyorum iste, benden cok hoslansin, beni cok sevsin (tabii ismini falan yaziyorum, sinifini, subesini falan ki hidrellez perisi karistirmasin baskasiyla :p), sonraaaa barbie bebek falan yazmistim. 9 yasinda hala barbie hayalleri kurardim bole saftiriktim iste. neyse ben bunu keseye koydum, astik gulun dalina, bekliyoruz oyle...beklerken icim gecmis tabii, uyandigimda bir baktim keseler kaybolmus...anneme kostum direk (ev sanki malikane, kosuyorum falan :p)..."ruzgardan ucmustur hem dilegin kabul olucak herhalde" falan deyip beni basindan savmisti...

cok uzun surmedi, bir kac gun sonra annem okula gelip cocugu bir guzel haslamisti, benimle bir daha konusmasin diye :p zavalli cocuk da oyle saskin saskin bana bakmisti, sonra sacimi cekti gitti, bi daha da gormedim. hidrellez o gunden sonra yalan oldu benim icin :))))))))))

PS: konuyla alakasiz ama cuma gunu (8 mayis) doooom gunum, ona gore :p

iku noruyonnn giii

yine kayiplara karistim biliyorum ama havalar isindikca buna alis sevgili bloggiiirr alemi :p haziran basinda tr'ye gelmeyi planliyorum kismetse ve uzun bir yaz tatili beni bekliyor..hazirandan itibaren artik nerelerden yazarim bilmiyorum :))))

kisa kisa neler oldu bu zaman zarfi icerisinde ozet geceyim: isten ayrilicam ama daha sirkettekilerin haberi yok, agustos'ta law school baslayacak ve ikisini bir arada yurutmem imkansiz nerdeyse...sirket calisma iznim icin basvurmustu, avukat ve bi ton kagitla ugrastilar, simdi nasil soyleyecegim bilmiyorum...girtlagima yapismazlarsa iyidir... :p

law school konusunda hala kararsizim. bir kac okuldan daha kabul geldi ve hangisine gitmeliyim hicbir fikrim yok, daha cevap bekledigim okullar da var..simdilik illinois gibi gorunuyor..evet hawaii'den red geldi. benim yararima oldu bu gerci, ders mers calisamazdim oralarda :p simdi haber bekledigim 3 eyalet kaldi..california, florida ve washington dc...su 3u arasindan tercihim california'ydi...ama simdi aklim karman corman..cunku sevgilim polis akademisine katilacak ve zorlu bir egitim onu bekliyor..yani benimle beraber ayni eyalete tasinma olasiligi ya da hayalimiz diyeyim suya dustu...en azindan 1 yil washington dc'de kalmak zorunda..7 yilini ayni yerde gecirmis bir insan olup, artik degisiklik zamani diyordum (diyorduk). ama planlar alt ust oldu! dahasi eger burdaki (dc'deki) okullardan kabul gelmezse, gitmek zorunda kalicam...bu da demektir ki 2-3 haftada bir birbirimizi gormeye calisicaz, kafayi yiycez vesaire vesaire....

yaaa iste boyle...yazinin sonunu baglayamadim zira keyifsizim bi de hastayim, bademciklerim falan sismis..domuz gribi falan da ve etrafta...ustelik 3 gun once meksika'dan yeni donmus arkadaslarimla bulusmustum ve o gunden beri hastayim...o arkadaslardan biri de hasta...yusuf yusufum aslinda, okul mokul isi olmadan, gazi olucam bu gidislee..neyse ben susayim artik...sustum!

Rezillik!

blogumu okuyanlar bilir, hasta GS'liyim ama dunku maci izlerken hem utandim hem de sinirlendim. her iki takim da amator liglerine bile yakismayacak hazimsizliklarda bulundu. sabri'nin cocuksu fevri hareketleri, emre'nin taraftarlara olan hincini sahaya yansitmasi, lugano'nun her seye maydonoz olup gerilen ortami iyicene germesi, volkan'in bir taraflarini tutup ortalarda gezinmesi, arda ve semih'in karambolde birbirine girmesi, de sanctis'in "caktirmadan" hirpalamasi, emre asik'in olaylari alevlendirmesi..daha sayamayacagim bir ton sey. stad ise cosmus durumdaydi, o cati dusseydi kimbilir kac kisi altinda ezilecekti ya da olecekti? dusunmek bile istemiyorum..sonuc bence her iki takim icin de mac skoru gibi SIFIR..ayrica her zaman oldugu gibi EGITIM SART!!!

blogger hawaii bulusmasi

ruyalarim her zaman ilginc olmustur ama dun aksam uyandigimda kendi kendime guldum. hayir bir taraflarim acikta falan degildi :p

simcukkk ben bu missipipi (aka teyyare)'yle beraber hawaii'de roommate olmusuz. senin burda ne isin var falan diyorum, manyadin mi ya aylardir ayni evde yasiyoruz diyor. allah allaahhhh diyorum...hadi kuzum hazirlan bir an once bak ukturk'le pucca bizi bekliyor, belki ufuruk'te gelir diyor. aaaa pucca'yi mi gorucem diyorum :p heyecanlanmisim bole mal gibi :))) ukturk'le pucca evlenmismis, ufurukte tatile gelmis yanlarina...ya diorum bi webcam falan alalim blog tv yapalim (ruyada bile herseyi ticarete dokuyorum :) )...yuzyilin bulusmasi yani hem de hawaii'de...evet evet kafayi yedim biliyorum, sustum :p

deliricem!

sevgilimle en son bir karar almistik: hafta ici gorusmeyecegimize dair, arada sirada bozsak da genelde cuma, ctsi, pazar gorusuyoruz...bu hafta ici de gordum onu bir kere ve cuma geldi malumunuz...ben salak salak heyecan yapiyorum gorucem diye, susleniyorum pusleniyorum, saat 4 olsun isten cikayim kosa kosa yanina gideyim diye salak asik moduna giriyorum, cuma gunleri midemde kelebekler ucusuyor falan filan derkennnnn, sevdicek aradi 20 dakika once..guzel guzel konusurken su yazimda bahsettigim arkadasi ve sevgilisiyle aksama yemege gidecegimizi soyledi. kan beynime sicradi resmen ya!! mirin kirin etmeye basladim..o da beni cok iyi tanidigindan "simdi sen bulusunca butun gece suratini asacaksin, bulusmayalim" dedi. "beni biliyorsun icim disim bir benim, bir insani sevmiyorsam direk belli ederim gerek sozlu gerek davranis :p ama senin icin gelirim" dedim...demez olsaydim!!! "benim icin bir sey yapmani istemiyorum, oyle olucaksa hic olmasin", tabii ben de hem ortam yumusasin hem de sevgilimi kirmak istemedigim icin "hayatim sen de bazen sirf ben istiyorum diye bazi seyler yapiyorsun, ben de surat yapmam onlarlayken napiyim madem arkadasini bu kadar gormek istiyorsun..." dedim...soylendi durdu. ben de en sonunda "sen en iyisi git onlarla gorus, ben eve giderim direk" dedim..."tamam" dedi...

"TAMAM" dedi yaaaa!!!! ay deliricem yemin ediyorum..sinirle kapadik teli sonra ben gerizekaliyim ya hemen geri aradim, ben butun hafta bugunu bekliyorum falan demek icin ama o bagirdi cagirdi telefonla konusamiyorum simdi araba kullaniyorum gibi seyler dedi ve kapadik telefonu.

o salak abazan arkadasi ve onun yavsak kiz arkadasi gozumun onune geldikce ikisini de bogmak istiyorum ya!!!! bir de bu salak kiz arkadasi sevgilime "kanka" demeye basladi..ulan sen kimsin, ne kadar taniyosan da sevgilime kanka diyosun????beyinsiz yaaa!! tahammul edemiyorum cidden! kendini boyle "cool" gostermeye calismalar, abuk sabuk sirinlik yapmaya calismalar...herseyi gectim sevgilimin o salaklara beni tercih etmesi!!! soylesem ne tercihinden bahsediyorsun, iyi misin falan diyecek? abi tercih degil de nedir bu? ben gelmek istemedigimi soyluyorum, sonra iyi sen gorus dedigimde hemen tamam dedi! valla sinirimden aglayacagim ya da katliam cikaracagim! hrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr >:/

reco and me

bahsetmedim sanirim daha once ama bu bizim RECO :)))) aralik sonunda dogdu ve onu aldigimizda henuz kucucuk minicik bir bebekti..gerci hala bebek ama artik feci simarik :p ilerki gunlerde sirt ustu top cevirme video'sunu da koymayi planliyorum :p cok yetenekli efeniiim cokk :))))

bu arada oklahoma ve illonis'ten de kabul kagidi geldi...bakalim agustos'ta nerede olucaz :) gerci benim hala hawaii icin umudum var, bakalim ne olucak..hem RECO'da hawaii'ye bu renklerle baya uyum saglar :p

sevgili bloggirrr

sevgili bloggiirr,

iki gundur havalar degisti ya benim gozlerimde fel fecir durumda...burnum deli gibi akiyor, gozlerim kan canagi esliginde surekli bir kucuk emrah pozisyonunda aglamakli, basim resmen 10 ton agirliginda kaldiramiyorum. dun isten eve geldim soyle bir dinleneyim dedim, dinlenmek ne kelime ev yansa birakin oleyim diyecegim o derece yani! aldigim alerji ilaci da hicbir ise yaramadi...

aksam seku aradi, bana gelip bakmak icin..yok canim gelme falan diye gecistirdim, o da gelmedi...peeehhhh! ben zaten hasta bile olsam hastayim demem, huyumu da biliyor, insan bir gelip bakar...evde oyle yalniz yalniz yattim yataga, su icmeye bile halim yoktu...

bir ara sizmisim cok feci..karman corman ruyalar gordum..neyse bu kadar naz yeter!

2 haftadir diyetteyim, yaz geliyor ya...1 gram kilo vermemisim ya, bosu bosuna cikolatalara bakip ic gecirmisim! yesem de bir yemesem de bir :p apartmanin altinda fitness room var usengecligimden inmiyorum, boyle de tembelim iste. ama yok ya su bahar alerjisi bir gecsin, aticam kendimi gym'e tas olucam tassssss :p $ahika'ya benzedim bu aralar iyicene, sevgilime bile $ahika'nin nazirelerini duzuyorum :p "bebegim var yaaa, seni gorunce sevgililerini yiyen manyaklari anliyorum" diyorum, ayni anda kopuyoruz...

bastan sona okudum da ne kadar bo$ bir yazi olmus bu yaaaa. su uyariyi basa yazayim da kimse gozlerini yormasin muhahahahahahahah :p

1400

Seku'yla beraberligimizde 1400 gun olmus bugun...

BIN DORT YUZ....nice 39863986 gunlerimize bebegim....

SENI COK AMA COOOKKKKKK SEVIYORUMMM!!

masal vol-2

saraya giren kiz apar topar kralicenin odasina goturulur...korkudan tir tir titreyen kiz hizmetkarlardan bir kazan sut ister ve kazani kralicenin yanibasina koyar. sut kokusunu duyan yilan yavas yavas cikmaya baslar. kralice elcinin de dedigi gibi gercekten bir yilan cocuk dogurur ama evlatdir der ve bagrina basar. yalniz ulkedeki hic kimseye gosterilmez yilan cocuk, bir tek onu dogurtan kiz bilmektedir...

aylar aylari, yillar yillari kovalar. yilan prens buyur ve evlenmek ister. ulkenin her yanina haberler yayilir ve kizlarin hepsi bu gizemli prensle evlenmek icin yarisirlar. yilan prens evlenir evlenmesine ama evlendigi kizlarin sabaha olusu cikar hep...kizlarin tek tek bogulup oldugunu duyan uvey anne bu sefer yine sarayin yolunu tutar ve "benim uvey kizim kraliceyi dogurtmayi basarmisti, prensle de bir tek o evlenebilir" der..kral razi olur ve kizi sarayina cagirtir.

kiz prensin bir yilan oldugunu bilen tek kisidir ve bu sefer gercekten olume mahkum oldugunu anlar. son bir kez annesinin mezarina gider ve aglamaya baslar. aglarken bizim malum elci yine kiza gorunur ve der ki: "kizim eger benim sozumu dinlersen bir omur boyu mutlu olursun, ama dinlemezsen yilan prens seni de bogacaktir. evlendigin gece 40 kat elbise giy ustune ve yilan senden soyunmani istedikce 'ben 1 kat cikartirim ama sen de 1 kat derinden soyun' diyeceksin" der ve gozden kaybolur.

dugun olur ve kiz 40 kat elbisesiyle yilani odada beklemektedir. yilan kizdan soyunmasini ister. kiz da elcinin dedigi gibi "soyunurum ama once sen" der..yilan bir kat derisinden soyunur, kiz da 1 kat elbisesinden..bu boyle devam eder. yilan butun derilerinden arindiktan sonra yakIsIkli bir prense donusur ve kizla omur boyu mutlu olurlar...

hani sarkida diyordu ya:

"sen beni bilene sor, anlatsın.
benim kartlarım hep açık,
sen anlarsın."

anlattigim hikayenin ozu su...evet kartlarin acik ama karsindakinin kartlari sana ne kadar acik..eger sen ona sana verdiginden daha cok seffaflik verirsen karsindaki yilan olup seni bogmaya calisiyor...eger onun kartlari seninkinden daha cok aciksa bu sefer sen yilan konumuna dusuyorsun. ya da karsimizdaki ne kadar hakediyor bizim kartlarimizi gormeyi?? oyle ya da boyle benim icin ozel olan insanin da soyledigi gibi..."Sevdigin kadar sevilirsin"....ama keske o kadar dengede olsa hersey :)

ahmet altan'da aynen soyle diyor:

"mutlu olabilmek icin kirk derisinden soyunan yilanla kirk gomlegini cikaran kizi dusunuyordum. ben de tek tek gonleklerimi cikarmaliydim, cirilciplak kalmaliydim, ama bunu karsimdaki kadindan once yaparsam o beni sokacakti, kadin benden once soyunursa ben yilan olup onu sokacaktim, bunu ayni zamanda yapmaliydik, ama bir kadinla erkegin ayni zamanda kendi ruhlarinin kirk gomleginden siyrilip soyunmalari imkansiz denecek kadar zordu. birinden biri oburunun karsisinda giyinik kalip yilanlasiyor ve karsisindakini sokuyordu; bir yilan ya da kurban olmaktan birini secmek zorunda kaliyordu insanlar, bense artik ne bir yilan, ne de kurban olmak istiyordum..."

masal vol-1

pireti'nin blogu nedense hep benim postlarima ilham kaynagi oluyor. commentler disinda konusamadik ama cok seviyorum ben bu kizi ya, kendime yakin buluyorum hissettiklerini...en son post'unda bir sarki sozu yazmis:

"sen beni bilene sor, anlatsın.

benim kartlarım hep açık,

sen anlarsın."

aklima eskiden okudugum bir masali getirdi. Ahmet Altan'in kitaplarinin birindeydi sanirim "Tehlikeli Masallar" kitabiydi. bir kac kere okudugum sayili kitaplardandir ve her okudugumda da altini cizecek farkli cumleler buldugum...masal soyle basliyor (umarim dogru hatirliyorumdur):

Seneler evvel uzak diyarlarin birinde guzel bir kiz yasarmis babasi ve uvey annesiyle birlikte. Bu uvey anne kiza dusman olacak ya, her firsatta ayagini kaydirmaya calisirmis...bu uzak diyarin bir de cocuklari olmayan kral ve kralicesi varmis. gece gunduz bir cocuk icin dua ederler, adeta cocuklari olsun diye yanip tutusurlarmis. Allah bu iki kuluna acimis ve bir elci gondermis. elci saraya gidip kral'a "benim dediklerimi yaparsaniz Allah sizi bir cocukla mukafatlandiracaktir" demis. cocuk ugruna her careye basvuran kral elciyi dikkatle dinlemeye baslamis... "bahcenize bir gul tohumu ekin ve tohumu ekerken 'Allah'im dualarimizi kabul et ve bize hayirli bir evlat nasip et' deyin ve o gece birlesin" demis. kral ve kralice elciyi bir guzel agarladiktan sonra bahceye tohum ekmeye gider ama eksik dua ederler 'Allah'im bize bir evlat ver de nasil verirsen ver'...

kralice hamile kalir ve aylar gecer...ulkenin her bir yerinde senlikler duzenlenir ve dogum ani gelir...kralice sancilar icindedir ama cocuk bir turlu dogmaz..ulkenin butun ebeleri yardima gelir ama hicbiri kraliceyi dogurtamaz. beceriksiz ebelerin de boynu bir guzel kilictan gecirilir. bunu duyan uvey anne "benim uvey kizim kraliceyi dogurtabilir" der...akli sira kizi kilictan gecirip ebediyyen ondan kurtulacaktir. bunu duyan kral kizi sarayina cagirtir. kiz saraya aglaya aglaya giderken, kralicenin hamile kalmasini saglayan elciyle karsilasir.

Elci: "Niye agliyorsun kizim?"
Kiz: "Kimsenin dogurtamadigi kralice icin ben gorevlendirildim ama biliyorum ki basaramayacagim ve benim de sonum digerleri gibi olum olacak..."
Elci" "korkma kizim, oncelikle beni dinle. kralice benim ona soyledigim duayi okumadigi icin Allah onu cezalandirdi ve ona bir yilan evlat nasip etti. kralice 9 aydir karninda bebek diye bir yilani tasidi ve buyuttu..onu dogurtabilmenin tek yolu odaya bir sut kazani koyman...kokuyu duyan yilan anne karnindan cikacaktir"

kiz elcinin sozlerine inanamaz ama tek caresi oldugunu da bilir ve sarayin yolunu tutar....

ARKASI YARIN :)

kisa ve oz :)

..putperest olsam Nutella'ya tapardim..

yok bole bisi yaaa..ofiste oturup saatlerce nutella kasiklamak ve hic doymak bilmemek...twitter gibi post yazmak..garip bir Turkce tadinda dokturmek :p en iyisi susmak ve kasiklamaya devam etmek :)

law school'a ilk adim

dun eve giderken icimde garip bir his vardi posta kutusuna bakayim dedim :p nasil bir hisse artik bu? :)


vee michigan'dan ilk kabul kagidi geldi...bakalim diger okullar ne gondericek :))))

let the game begin :)

put yo hands up 4 Michigan!! :))))

artik yoksun

sen gideli 12 saat olmus...bizi terkedeli. teyze anne yarisidir derler ve ben o yariyi kaybettim bugun. hazirlamistik aslinda uzun zamandir bu sona kendimize ama inanamadim gidisine...telefon elimde coktum yerime bacaklarim tutmadi sanki..."kurtuldu" dediler senin icin. hic yasayamadigin hayattan insan nasil kurtulabilirdi ki? dile kolay tam 17 sene...17 senedir sana ait olmayan, senin kontrolun disinda bir hayat yasadin. hem de kalabaliklar icinde yapayalniz. o cok sevdigin cocuklarin sana sirtini donerek yasarken oldurmuslerdi zaten iclerinde seni. ama sen yine de sevdin onlari...anneydin cunku. ve annelik buydu belki de...tum terkedilmislige, sevgisizlige ve hastaliginin acisina ragmen tutkuyla sevebilmek kendinden olan parcani ve affedebilmek..sahi teyze affedebildin mi yasadiklarini, sana yasattiklarini? ben affedemedim...

dun aklimdaydin oysa ki..elim recel kavanozuna gittigimde hatiralarinla gelmistin. buyukada'da o bahcede gezisin, kis icin binbir turlu meyve toplayip recel yapisin...kim icindi hatirlamiyorum ama helva yaparken "sakin dokunmayin ben geliyorum hemen" deyisinden sonra kuzenle firlayip parmagimizi tencereye daldirisimiz...ve parmagimin deli gibi yanmasiyla mutfaga kosman...anneme soylemeyip parmagima elma kabuklari basisin, bir kere de "ben size demedim mi?" demeyisin. kizmazdin cunku kiyamazdin...

sonra o lanet hastalik...ve zamanla herseyini kaybedisin. gulusunu, sesini duymayali seneler oldu..en son gordugumde sarilamadim bile seni incitirim canini acitirim diye. sevindin ama gozlerinin isiltisindan belliydi...sacimi oksayamadin ama ben hissettim...

cok garip biliyor musun? bir insani bu kadar severken, aci cekmemesi icin olmesini istemek...tam 17 sene...senden ne cok sey goturdu...konusacak durumun olsa ne anlatirdin kimbilir. bir keresinde bizim evde kalirken bogazina bir sey kacmisti ve bogulmak uzereydin..panikledin. ne yapicagimi sasirdim, agladim sadece...annem olmasa, bakakalicaktim sana oylece. seni gormeyeli 4,5 sene olmus...gelemedim yanina, gelmek istemedim. o halde gorup hatirlamak istemedigim icin..kizdin mi bana? bekledin mi beni? affet beni olur mu?

cok uzgunum teyze...bu lanet olasi hastalik sana ve dayima miras kaldigi icin...hayatini yasayamadigin icin, bir anne olarak cocuklarinin sana sirt cevirmesine katlandigin icin...olumun bile sessiz, uyur gibi olmus...biliyorum simdi oralarda anneannem ve dedemle bulustugun icin cok mutlusun...zamani geldiginde gorusmek uzere canim teyzecim...seni cok seviyoruz...

nedir bu simdi?

onunla ayni zamanda usa'ya geldik, okullar baslamadan once kayit yapmaya geldigimizde tesaduf eseri tanistik. o gun masada otururken, bana herseyini anlatmaya basladi...sasirmistim. ben kolay kolay acilamam cunku oyle herkese. olaylari kendini kaptirarak anlatiyordu, aklim baska yerlere surukleniyordu onu dinlerken. sonra okullar falan acildi, birbirimizi hic gormedik ya da aramadik. 1-2 ay oyle devam etti, bir gun yine karsilastik ve sanki yillardir arkadasmisiz gibi oturup devam ettik kaldigimiz yerden. beraber agladigimiz gunler de oldu ama en cok gulduk...o kadar cok gulerdik ki milleti uyuz edicek kadar mutluyduk. yanlis yaptigini bile bile arkasinda durdum yaptiklarinin...delilikler yaptik, eglendik, kostuk ve de yorulduk...kardesim gibiydi, sanki onu korumam gerekiyormus gibi hissederdim cogu zaman. bu yuzden inanmadigim halde hep yanindaydim. aramiza kimseyi almayacak kadar iki bagli dosttuk. o kadar yakindik ki...birbirimizden saklayacagimiz hicbir sir kalmamisti sanki...

ben oyle sanmistim en azindan...tatil icin turkiye'ye gitmemle basladi hersey. emailleri kisa kisaydi, ya da ona ait degildi. dondugumde anlamistim herseyi. sonra buyuk, koca bir yalan meteor gibi dustu uzerimize. sadece kendini degil etrafindakileri de icine alan bagislanmasi zor yalanlar...hic sormadim "neden yaptin, neden boyle soyledin, ya da bunu bana nasil yaparsin?" diye..bir aciklamasi olamazdi cunku yaptiklarinin. aramadim, gormedim, gitmedim...kendiliginden basladigi gibi kendiliginden bitti dostlugumuz.

onceleri nefret ettim, adini bile duymak istemedim...zamanla silindi gitti. tr'ye temelli donmeden once gormek istedigini soylettirdi ortak bir arkadasimiza, pismanligini ve affedilmek istedigini...bir daha gormeyecektim zaten ve gittim bulusmaya. bir yabanci gibiydim...onun gozleri dolu doluydu bense birsey hissetmiyordum. ne kizginlik, ne ozlem, ne nefret...hicbir sey...o meshur siirde yazildigi gibiydi "bence artik sen de herkes gibisin" di. "neden yaptim bilmiyorum..aklim karisIktI...sen de yoktun" diyebildi. hicbir sey demedim...eskisi gibi dost olmak istedigini soyledi. "beni taniyorsun, bir kere guvenimi kaybedince eskisi gibi dost olamayiz" dedim. ne bekliyordu ki?? ona olan guvenim sifirken ve bir daha asla guvenmeyecegimi bile bile nasil ona dostum gozuyle bakabilirdim ki tekrardan...ama arkadas olduk...giderken yine hayatimin icine son bir defa daha edip terketti buralari...

bana yapilan hicbir seyi unutmam ama insanlari unuturum...aklima gelmez oyle hayatimdan cikardiklarim. bir kez o kapidan cikmissa kisi, benim icin bitmisse- ki ben kolay kolay iliskileri bitiren biri degilimdir, hatirlamam adi gecmedikce. kolay kapatirim o sayfalari. onu da unuttum, yaptiklarini da...adi gectikce 1-2 kelime ettim o kadar...taa ki bugune kadar! bugun girdigim bir forumdan mesaj geldi ustelik nickimi falan da bilmez...dile kolay 4,5 senedir hayatimda yoktu. nickini gorunce anladim o oldugunu...mesajini 5-6 sefer okudum ama cevap yazamadim. ne yazabilirim ki?

o dostlugumuzu dusunmeden yaptigi hatalari ben nereye sigdirip, "canim dostum" diyebilirim ki yeniden? bir kac gun daha -en azindan ne soylemem gerektigine karar verene kadar- mesaja cevap vermeyi dusunmuyorum. bakalim zaman ne gostericek...

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin