Monday, January 18, 2010

Babam icin...


"ben yarım saattir öksüzüm dayanamıyorum da, o bunca yıldır nasıl dayanmış.." Az once Kapali Carsi dizisinde duydum bunu. Babam geldi aklima...Babasini bebekken kaybeden ve ona dair hicbir anisi olmayan, annesini hayal meyal hatirlayan babam...

Hayatta insanin sevdiklerini kaybetmesinden daha buyuk bir aci yok! Hele kucucuk, minicikken, yasiniz hayal bulutlarinin uzerinde gezinme yasiyken kanatlarinizin koparilmasi...Bir seyi farkettim, seneler gectikce babam hic hatirlamadigi babasini, ve uc bes aniyla sinirli annesini katlanarak ozluyor. Yani acilar zaman gectikce dinmiyor, sevdiklerinin acisi zaman gectikce katlaniyor, ciglar uzerinize uzerinize geliyor. Belki milyon kere dinledigim o uc-bes anisini, babam her seferinde ilk kez anlatiyor gibi heyecanli, ilk kez anlatiyor gibi ozlemli, ilk kez anlatiyor gibi buruk. Ve ben her seferinde anlattiklarindan cok, onun bu cocuksu masumluguna odaklaniyorum.

Gecmisinden bir seyler bulmaya calisiyor, her annesini babasini taniyan insanla karsilastiginda. Bir seyler anlatsinlar istiyor...Babamin en net hatirladigi ani babaannemin oldugu gun...Ilkokula basladigi zamanlar...Annesinden uzakta kaldigi bi donem...Annesinin yanina goturuyorlar, oldugunu soyluyorlar, olumun ne oldugunu tam olarak bilemeyen yetim ve oksuz cocuga. "Annesini son kez gorsun" dediler diyor. "Annem oyle bembeyaz uzanmisti, baktim oyle, optum yanagindan son kez, yanagi oyle guzeldi ki, sanki canli gibiydi..."

Babaannem, dedeme oylesine asikmis ki, dedem traktorun devrilmesiyle altinda kalip oldukten bir kac sene sonra her gun uzuntu icinde yasamis. Uzuntu, beyin tumoru, ve ebedi sevgisine kavusmasi...Babaannem oldugunde 25-26 yasindaymis, arkasinda uc kucuk cocuk birakmis.

Bazi zamanlar oluyor, her seyi birakip gitme istegi doguyor icimde, ya da bazi seylerden yildigim...sonra babamin hayatini dusunuyorum, kendimden utaniyorum. O kadar zor, o kadar cetrefilli bir hayattan gecmiski babam, ve hic ailesi olmadigi icin, anneme ve cocuklarina oyle duskun, oyle bagli ki...onu gordukce sIkI sIkIya sariliyorum hayata ve sevdiklerime...

Sonra bazi zamanlar oluyor, annesini ya da babasini yitirmis insanlar goruyorum, o aci katran katran sariyor her tarafimi. "ben nasil katlanirim bu aciya???" diyorum kendi kendime. Agliyorum, daha yasamadan o aciyi, yasamis gibi agliyorum. Babami dusunuyorum, enistesi oldugunde arkasindan "Annemle babama selam soyle", "keske omrumun tek bir saati bile olsa onlari bir kez gorup sarilsam doya doya", "annesiz, babasiz cocuk kanadi kirik kus gibidir" diyen babami dusunuyorum, ve sormadan edemiyorum..."ben daha bu aciyi tatmadan bu kadar uzulurken, o bunca yil nasil dayanmis??"

Seni cok ama cok seviyorum babacigim...Seni ve annemi ne kadar cok seversem, o kadar cok olsun omrunuzden gecen yillar...

0 aman eksik kalma: